Sevgili nedir ? İhtiyaç mı , boş zamanlarını geçirdiğin kimseler mi, yoksa iş olsun diye beraber geçirilen zamanlar mı ? Sevgilisiz yaşayamam, bunalıma girerim ölürüm diyen tipler de yok değil bu zamanlarda.
Sevgi günümüz toplumunda tüketiminde içine girmiş, tükettiğimiz nesneler haline gelmiş gibi. Sizin birine sarılma ihtiyacınız, egonuzun okşanma isteği ve hatta sevişme dürtünüz doyurulmak bilmiyor. Sürekli bir tüketim döngüsü içerisindesiniz. Yaşam bunu dayatıyor olabilir ancak her dayatılan şeyi kabullenmek ne saçma sapan şeydir.. Sevgiyi'de güzellikleride tüketerek devam ediyoruz.
Herkesin çocukluğunda oynadığı (en azından 90 kuşağının) mario vardı hatırlarsınız. Prensesi kurtarmak için yapmadığı şey yoktu. Bazen düşünürdüm o prenses neden kıymetliydi diye. Düşündüm sonra mario 8 bölüm aşıyorudu prensesi kurtarmak için. Sonra birde bölüm sonundaki canavarla şavaş dur ne yorucu... Her denemede prenses başka bir kaleye geçiyordu, bazense yüzünü görmek imkansızlaşıyordu mario için.. Hey gidi mario..
Ama şimdi ki modern dünya ya bakıyoruz; Herkes kendi karşı cinsiyle yaşadığı yaşamı bir şekilde halka arzı endam etme peşinde . Eskiden birbirinize resim gönderirken bile titreyen eller sosyal medyada durmadan ateş edercesine gönderilip duruyor. Samimiyetsiz yorumlar, gelen bol bol likeler vs vs.. Biz marioda böyle mi gördük :) prensese 1 bölüm sonra ulaşılsaydı böyle mi olurdu ?
Bazen yaşadıklarımı düşündükçe ne mide ne kafam kaldırmıyor. Bir çözüm arayıp duruyorum. Bulduğum gün o formulü halka arz edeceğim. Beynin kalbe karşı kazandığı günü görebilecekmiyim oda meçhul.
Hayatın merkezine sevgiliyi değil sevgiyi koyduğumuz gün kazanacağız belki.Sevgili olması gerektiği için edinilen bir şey değildir çünkü. kıymetli ve zor bulunan bir şeydir, bunu bilir bu insan. sırf yoksunluk hissetmesin diye o kelimenin anlamını eksiltecek ilişkilere girişmez. Girişmemeli..
Ama öyle olmuyor hayatta. Hala sevebilenlere selamlar..