(kemikler taşlar gibi batıyor)
all that we fought for
(uğruna savaştığımız her şey)
homes places we've grown
(büyüdüğümüz evler)
all of us are done for
(bizim için yapılmış olan)
and we live in a beautiful world
(ve güzel bir dünyada yaşıyoruz)
yeah we do, yeah we do
(evet yaşıyoruz)
we live in a beautiful world
(güzel bir dünyada yaşıyoruz)
...
oh all that i know
(oh hepsini biliyorum)
there's nothing here to run from
(burada kaçmanız gereken hiçbir şey yok)
'cos yeah everybody here's got somebody to lean on
(çünkü buradaki herkesin dayanacağı birine ihtiyacı var)
0 yorum var:
Yorum Gönder
Yazıya yorumunu yap ;