Bu ülkede bir şeylerin doğtu gittiğini görmek herhalde yıllarımızı alacak. Bunların en büyük temeli eğitimdeki eşit(siz)likler ve çarpık eğitim düzeni. Milyonlarca insan bir sınava giriyor sadece 180 bin kadarı doğru dürüst yerleşebiliyor. Bir çoğu taa baştan kaybediyor bu savaşı.
Eşitlik dedik neden eşitlik ?
Aynı öğrenciler aynı sınava aynı soruları çözerek gene aynı 180 dakika ayırarak çoktan seçmeli bir şekilde giriyorlar. Buraya kadar bir sorun yok. Eşitsizlik konusu ise Öss’nin sınıfsal eşitsizliği söz konusu olana kadar. Her yıl 2 milyona yakın kişinin ümitlerini hayallerini artık her şeylerini bırakltıkları bir 3 saat maratonu başlıyor. İyisiyle kötüsüyle. Daha sonra (burjuva medyasında geniş bir yer buluyor haber bültenleri Öss Öss diye gelişmelerle açılıyor. Daha sonra “0” çeken öğrenciler tartışıla dursun. Bu birinciler gündmee oturuyor paralı eğitimin en büyük ayağı “dershane” hocaları kanallara çıkıp soruları çözerken bol bol nasihatte bulunuyorlar . Sınava giren 2 milyona yakın insanın kazanma ihtimalini kişilere göre belirlersek. 100 kişiden sadece 5 kişisi bu sınavı başarıyla atlatıp kazanmış oluyor.
Bir çok rehberlikçi umut hırsızlığı yapıyor. Öğrencileri istedikleri değil yerleşmeye zorluyorlar. Halbuki böylece meslek sevimsizlikleride buradan doğuyor. Kendileride biliyorki 100 kişiden 5inin bir üniversiteye yerleşme şansının anca olduğunu ; bunu bile bile umut hırsızlığından çekinmiyorlar.
Eşitsizlikler zinciri …
Bir çok meslek lisesinde okuyan arkadaşlarımız daha baştan başarı puan barajına takılıp kalırken, bir çok arkadaşımız bankaya ödeyeceği parayı bile son günlerde denkleştirmeyi başarabiliyor. Bir çok öğrencinin ne össyi kazanabilme nede bir başarı yakalama şansı ve bu insanların medyada bir haber değerleri bile yok .. Onlar ülkemin unutulmuş, unutturulmaya çalışılan yüzleri . Yani bizler.
Bir Depremin Yıkıntısı Misali …
Sanki Öss son birkaç yıldır varda biz bunları yeni yeni yaşıyormuşuz gibi. Ve her geçen yıl köklü değişiklikler olan sınav sisteminde öğrencilerden ne istediklerinide anlamış deiliz. Biz koyun veya bir robot değiliz olmadık da. Sistem içinde robotlaştırılmaya koyunlaştırılmaya çalıştırıldık. En büyük emek sömürüsü buralarda yapıldı. Birçok insan Öss denilen illet yüzünden yaşamına son verdi umutlarını yitirdi. Deprem bitmiş her şey düzelmiş gibi görünsede sistemdeki çatlaklar yeni yeni patlıyor. Derinleşerek sürecek Öğrencileri sindiren sistemi gene öğrenciler beyinleriyle Yıkacak …
Çözüm(süzlük) = Eşit(sizlik)ler …
0 yorum var:
Yorum Gönder
Yazıya yorumunu yap ;