Balığın yaşadığı suda kendini bilmemesi gibi belki yaşamlarımız, en değerli öznelerimizi farkedemeden yaşıyoruz , ha yaşamak buysa diyenler de lan diye bağırmaya başlayabilirler . Yaşam çizdiğiniz yol değil ki . Çizdiğiniz yola rağmen içine düştüğünüz durumun analiz edilmiş sonucudur sanırım. Giderek ağırlaşan hastalığım bedenimdeki burukluk, gider ayak insanlara bişeyler verme çabası. Düpedüz salaklık oluyor bazen zorla yardım etmek . Bırak düşsün diyorum sonra boşver lan yazıktır diye devam ediyorum . Naparsın tabiatımız böyle..
Tabiat demişken ondan mıdır emin değilim. Değiştiremediğim huylarım çok fazla yoktur. Değişebilirim çok kolay. Eskiden pembe gömlek giymez, converse öcü gibi bakardım şimdi onlarsız çıkmıyorum gibi. Hayat deneyimler herşey belkide deneyerek tadarak oluyor ? Kim bilir. Tabiki sen bilecen başka kim bilsin.
Hayatta nedense herşeyi köküne kadar hatta kökününde altında bişeyler kalmışsa diye bakar zorlarım . Bundan dolayı deli diye etiketleyenler, bazen acıyanlar bazen beni anlamayıp anlıyorum dostum seni diyenler de oldu :) gariptir ki sanki düşüncelerini okuyormuşcasına güldüm onlara. Teşekkür ettim. Bazen susmaya devam ettim bazen anlatmaya.. Gider ayak değişmeye çalıştım. Dertlerimi anlatınca belki anlaşılırım diye de az uğraşmadım değil. Tabiatım kurusun bir yere kadar bir yerden soraa he deyip geçiveriyorum.