O kadar yazmışım ki ona; asıl susmak budur bence...
Susmanın benim için pek mümkün bir eylem olmadığını farkediyorum..Hele ki son zamanlar da bi farklılaşma, kendimde bir farkındalık gibi herşeyi tek tek görüp kendimi not alıyorum , neyi neden yaptığımı anlamak istiyorum gibi. İşin içinden gene pek çıktığım söylenemez. Bazılarına göre depresyondayım, bazılarına göre çok içten biriyim, bazılarına göre kör kütük aşığım, bazılarına göre bu bi saplantı. Doktoruma göre ben sürrealistim (ha kesin moral vermek için öyle dedi ). Hayatta kadere de bir nebze yer vermemi söyleyende benim büyük doktorlarım herşeyin bir nedeni olması gerekmiyormuş. Ama herşeyin bir nedeni var ve bu nedenler bazen içimi yemekten beni ben olmaktan almaktan da öteye gidebiliyorlar.
Bu aralar insanları daha bi gözlemlemeye neden öyle davrandıklarını anlamaya çalışıyorum. Farkettiğim hepsinin kendi dünyalarında bir hapishanede mutlu olmaya çalışan yaratıklardan öteye geçemediklerini , bunları yazan birinin de kendi hapishanesinde 5 yıldızlı bir hayat yaşadığını varsayıyorum ki öyle...
Yazmak için yazı yazmayı denedim. Uzun süredir kendi günlüğüm dışında ve siyasi iç dökmeler dışında bişeyler yazamıyorum. Kendimi anlatmak herşeye bir neden biçmek istemiyorum belki de ondandır. Özne ve yüklemin yer değiştirdiği satırlar alıp başını gitti gene.. Bugünde güneşin doğuşuna şahit olabildik en azından. En azından bugünde ..
0 yorum var:
Yorum Gönder
Yazıya yorumunu yap ;