Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

bir hayattan bir hayale ..

Perşembe, Aralık 18, 2014 Yazar: ters LALE... Yorum yok

Denizin İçinde, Denizim içimde.. Bome


Geçmişin acısı hiç geçmeyecekmiş gibi. Aktivitelerden yorgun düşüp kendimde olmadığım günde , deli gibi çalışıp kafayı resetleme çabalarımdan sonrada n e yaparsam yapayım, ne kadar kendimi avutursam avutayım çıktığım nokta aynı hep. Küçük bir sevginin koca çınar gibi bana battığı, ve bu batığın gittikçe kötüleşen yaşamımda acıları hatırlattığı gerçeği.

Hayat ile hayalin arasındaki farkın bir harften çok daha fazla olduğunu bu yaşamda öğrenmem genç yaşlarıma denk gelmiş olmalı. Zamanında size sarfettiği kelimeleri sizden sonra 3-5 insana daha sarfetmesini gördüğünüzde wow kalıyorsunuz ilk zamanlar . Lan nasıl yazabilir hani sadece bendim filan diye geçiştirirsiniz içinizde. Ama özgürün dediği gibidir yaşam. Hiçbirşey unutulmaz. Ne yapılan ne ona yaptıklarınız.


Çok uzun zaman önce onu takip etmeyi bıraktım. Halbuki metro  kameralarından tutunda iş yerindeki kameralara bağlanmak için ip ip gezdiğim geceler sabahlara kadar uyumadan belki girerim lan diye neredeyse ttnetin tüm iplerini programa girme çabam filan . Ne kadar çok çabalamısım . Bugün trilyonları dökseler yapacak kadar uğraşamam. Yada bir kış günü yağmurun altında metroda bir kaç dakika görürüm diye bekleyip sonra o metroyu kaçırmanın verdiği hayal kırıklıkları onları yaşamamak için bir yaşam da verilebilirdi.

Uzun zaman önce biten ki ta hayvanat bahcesinin kameralarında son sevgilisi ile sarmas dolas hallerini görmemden sonra takip etmeyi bırak uzak durmaya başladım. Bilgisayardan artık kaçmaya başladım. Ne zaman elimi atsam ona rast gelirim diye bişeyleri kurcalayabileceğimi bilerek.

Psikologa para verip dert anlattıgımı gittiğim 2-3 seanstan sonra anlamıştım halbuki. Bir rakı biraz pajdo mis iki de dostun yanındaysa diye başlamak isterdim ama ben içimdekini anlatamadım kimseye, öyle büyüktü ki içimdeki sevgi , sanki bir daha sevsem öbürünü aldatacakmışım gibi. Bütün bedenimde rüyalarımda dolaşıyor. Rüyalarımda yıllar önce yaşadıklarımız beliriyor. Şimdi gözümü kapattığımda saatlerce düşündüğümde bile bulamadığımı şeyler her gece rahatsız ediyor beni.

Bir defterlerim vardı. Bir ara uzaktayken sürekli yazdığım. Ona kendimi anlatma çabamdı hemide. Uzaktan da olsa bişeyler anlatma ben buradayım ha mesajıydı belki bilmiyorum. Hayatımın ilk ve son aşkına biyografim niteliğindeydi. Onu da çok zorlardım. Uzak kalırdık hem onun cümleleriyle beni görmek isterdim. Nitekim mailler dışında deftere 2 veya 3 mektup tarzında yazısı vardı. Aylarca onları versin diye uğraştım , Çiğliden geçerken iş saatlerinin dışında geçmemeye calıstım ki yüzünü görmeyem görsem gidemem diye.

Gel zaman git zaman rahatsız ede durayım onu  daha sonra defteri kavga dövüş gönderdi. Gönderdi hiçbişeye bakmadım. sadece dısardan baktım sanki koparmıs bir kaç sayfayı. Dedim ki yok ya Deniz yapmaz öyle bişey. Biraz da olsa saygısı vardır aşkımıza. En azından Aşkıma. İşyerine geldim düştüm kaldım yere. Aradım neden yırttın diye sormak için dediği laf sen defterleri istedin benim yazdıklarımı değil onlar senin değil demez mi. Ne diyeyim. Ayrılmadan önceki gece seni bırakmayacağım dediği halde 1 gün sonra ayrılalım diyen birinden bunu beklemem mi hataydı. Belki.

Belki de kaldıramıyordum aldatılmayı, kandırılmayı geleceğinizin çalınmasını.
Belki

böyle uzar gider yazdıkça.

Herşeyin birgün geçeceğini söyleyen tuğba var ya :) geçmeyecek biliyor musun . Yada cucinin kalkıp dayı aşk nasıl bişey bende senin gibi aşık olmak istiyorum demeleri.. Özgenin kız gibi sevdigimi söylemesi de cabası. Neymiş o duyguları yaşıyormusum..


Daldan dala tek değişmeyen şey bişey yazarken her dala dokundurmak olmuş Sanırım . Kanseri de yendik ama içimizde ki aşkı yenemedik be !

Xodi rindek seki / Kendinize iyi bakın

Cut

0 yorum var:

Yorum Gönder

Yazıya yorumunu yap ;