Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir masal, Bir ömür..

Pazartesi, Şubat 29, 2016 Yazar: ters LALE... , Yorum yok
Bilirsin artık inanılacak bir şey değildir masal ama sen inanırsın çünkü yaşamışsındır o masalı bir insanda.


Sen bir kere gittin,bense her gün uğurluyorum der ilhan berk abimiz. Sanki benim ki de öyleydi. Elimizde patlamış bir balon gibi kaldı. 10 yıl oldu o balonu alalı. Çok güzel günler geçti, kötü günleri hatırlamadık sanki. Her yeni gelen gün yeni güzellikler getirsin diyeydi bütün çabam.

Sevgi En Büyük İhtiyaç

Pazartesi, Şubat 15, 2016 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok


Sevgili nedir ? İhtiyaç mı , boş zamanlarını geçirdiğin kimseler mi, yoksa iş olsun diye beraber geçirilen zamanlar mı ? Sevgilisiz yaşayamam, bunalıma girerim ölürüm diyen tipler de yok değil bu zamanlarda.


Sevgi günümüz toplumunda tüketiminde içine girmiş, tükettiğimiz nesneler haline gelmiş gibi. Sizin birine sarılma ihtiyacınız, egonuzun okşanma isteği ve hatta sevişme dürtünüz doyurulmak bilmiyor. Sürekli bir tüketim döngüsü içerisindesiniz. Yaşam bunu dayatıyor olabilir ancak her dayatılan şeyi kabullenmek ne saçma sapan şeydir.. Sevgiyi'de güzellikleride tüketerek devam ediyoruz.


Herkesin çocukluğunda oynadığı (en azından 90 kuşağının) mario vardı hatırlarsınız. Prensesi kurtarmak için yapmadığı şey yoktu. Bazen düşünürdüm o prenses neden kıymetliydi diye. Düşündüm sonra mario 8 bölüm aşıyorudu prensesi kurtarmak için. Sonra birde bölüm sonundaki canavarla şavaş dur ne yorucu... Her denemede prenses başka bir kaleye geçiyordu, bazense yüzünü görmek imkansızlaşıyordu mario için.. Hey gidi mario..


Ama şimdi ki modern dünya ya bakıyoruz; Herkes kendi karşı cinsiyle yaşadığı yaşamı bir şekilde halka arzı endam etme peşinde . Eskiden birbirinize resim gönderirken bile titreyen eller sosyal medyada durmadan ateş edercesine gönderilip duruyor. Samimiyetsiz yorumlar, gelen bol bol likeler vs vs.. Biz marioda böyle mi gördük :) prensese 1 bölüm sonra ulaşılsaydı böyle mi olurdu ?

Bazen yaşadıklarımı düşündükçe ne mide ne kafam kaldırmıyor. Bir çözüm arayıp duruyorum. Bulduğum gün o formulü halka arz edeceğim. Beynin kalbe karşı kazandığı günü görebilecekmiyim oda meçhul.

Hayatın merkezine sevgiliyi değil sevgiyi koyduğumuz gün kazanacağız belki.Sevgili olması gerektiği için edinilen bir şey değildir çünkü. kıymetli ve zor bulunan bir şeydir, bunu bilir bu insan. sırf yoksunluk hissetmesin diye o kelimenin anlamını eksiltecek ilişkilere girişmez. Girişmemeli..
Ama öyle olmuyor hayatta. Hala sevebilenlere selamlar..

Kendinize iyi Bakın Cut!



boşluk

Perşembe, Ocak 07, 2016 Yazar: ters LALE... Yorum yok
bize ait olmayan dünya burası. kendinle savaşın en şiddetlisi yaşanan..

Bir arayış belkide. Elinizden alınanların, birer birer gidenlerin kaybedilen kaybettirilen değerlerin dönüp dönüp aynı yerlerde sürekli bir aranması da denebilir. İnsan kendi kendini yenebilir mi bilmiyorum. Kendimi ne zaman yendiğimi düşünsem birşeylerimi daha kaybettiğimi düşündüğüm olmuştur bol bol. Artık sigaranın da tadı yok sanki. İçilen çayların, kahvelerin modası geçmiş gibi. Eski bir zamanda kalmak mı yoksa gelecekte ki ben ile bir savaş mı bilmiyorum..

Sorular, sorular...
25 yıl koca koca geçen mi yoksa sürekli üzerimize doğru daralan bir zaman yanılsaması mı. Belki de dünyada küçücük bir su birikintisi bile değil. 

Zamanın geçmediğini, geçen birşeyin bizler olduğunu anlamam da bayağı geç oldu. 

Beklemek ile geçti zaman . Bekleyemeseydim sanki hiç geçmeyecekmiş gibi. 

Farklılaştım, farklılaştık belki de. Ben ben olmaktan vazgeçtim yada vazgeçirildim. Bilmiyorum. Susunca herşeyi anlatabildiğimi düşündüğüm zamanlarda yaşıyorum. Her adımda birşeyler kaybeder haldeyim. Neredeyim ben. Her aramanın bir sonucu olduğunu sanırsınız. Her bulduğun sonuç doğru bile olsa tatmin etmez artık seni.

Aramanın bile kurtaramadığı bir cehennem sanki...

Tutunma !

Cuma, Kasım 20, 2015 Yazar: ters LALE... Yorum yok
Düşekalka yola devam etmeye çalışırken her seferinde tekrar tekrar düşmeye alıştık sanki. Hayat sürekli bir tutunmak birşeylere. Daha çocukken başlar insan tutunmaya anne kucağında. Belki bir zamanlar koşmak saklanmaktı en güzel düşler.  Düşler düş olmasaydı eğer..

Tuttuğun şeylerin elinde kaldığı zamana tutunamadığımız bu yılları yaşarken bir çabadır sürüp gidiyor. İnsan dışında herşeye tutunmanın serbest olduğu bir iklim.. Yıllara, zamana tutunduk tekrar tekrar. Dost muhabbetlerinde nefes alır gibi olduk. 

Biz kendimizden gittik..

Sen gittin

Biz gittik 

hep bir çaba..

Pazartesi, Ağustos 24, 2015 Yazar: ters LALE... Yorum yok
hep çağrılmadan gittim ben, vakitsiz ve ardı ardına. şaşırtmak adetim oldu. şaşkın bakışlar bazen daha fazla mutlu etti beni. dünyaya da gelmek bir sürprizmiş benim için . gelmem bir sürpriz bir şeyleri unutturmak adına gelmişim. gelirken tabiki gene kimse sormamış hayatlara girmiş bazen mutluluk bazen acı getirmişim. ben yapmışım bütün bunları :).

bütün çaba yalandan uzak basit bir yaşamaktı hep. o açıdan dünyada yaşamaya insanlara bir şey vermeye çalıştık hep oldu mu olmadı mı bilmiyorum ama hep aksilikler peşi sıra geldi ardımızdan. elimde bir şeyler yokken savaşlara girdim. kaybedeceğimi bildiğim dünyalar da sürprizler peşindeydim hep. kendime bile kefil olamayacağım günler geçirdim. şarj aletimi gene evde unuttum yapmam gerekenleri gene yapmadım. herkesin yapması gerekenleri yapmak saçma geldi hep. farklı şeyler denedim herkes mutluluğu yalanlarla süslerken saf halini yaşamak istedim. oldu mu olmadı. bile bile devam ettim buna. unutamayacağımı bildiğim şeyleri her gün her gün tekrar tekrar unutma çabasına girdim. çok yaratıcı olamadık belki.

hayatta yaratıcı olamadı ki..

kendinize iyi bakın cut !