Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

Dersim Ermenileri Şimdi Nerede ?

Cuma, Şubat 22, 2013 Yazar: ters LALE... , Yorum yok

Radikal Blog'da eyüp hanoğlunun güzel bir yazısı tanıtım ve şevk tadında .. 

Geçtiğimiz haftalarda Ermeni gezgini Antranik'in “Dersim Seyahatname” isimli kitabı Aras yayınları tarafından yayımlandı. 1888 yılında Antranik Dersim'e gidiyor, bölgede birçok yerleşim yerini dolaşıyor ve gittiği yerlere dair, o tarihe ait birçok bilgi ve anı aktarıyor. Bence hepsi birbirinden değerli bilgiler. Malum; sözlü aktarım geleneğinin çocuklarıyız, yazılı bir tarihimiz yok, 1938 öncesine dair bilgilerimiz de çok sınırlı, devlet arşivleri ve gezginlerin seyahatnameleri dışında bildiğimiz çok az şey var. Bu bağlamda Andranik'in Dersim Seyahatname adlı kitabı çok özel bir kaynak.

Antranik, kitabında gezdiği yerlerin nüfuslarını da vermiş, bu bilgi çok dikkatimi çekti. Çünkü Antranik'in gittiği köylerin çoğunda ciddi bir Ermeni nüfus var, hatta bazı köylerde 250-300 haneden sadece 8-10 tanesi Kürt diğerlerinin tamamı Ermeni. Örneğin türüşmek (aktuluk) köyünde sadece 4-5 hanenin Kürt olduğunu söylüyor Andranik, kalanı Ermeni. Dersim'de Ermenilerin de yaşadığını elbette biliyorduk, halen bir çok köy ve bölgenin isimleri Ermenice, bir çok kilise yıkıntısı var, hala yaşayan Dersimli Ermeniler de var ama yine de; daha 110-120 yıl öncesine kadar Dersim'de bu yoğunlukta bir Ermeni nüfusun yaşadığını bilmiyordum, beklemiyordum, kitabı okurken çok şaşırdım.

Ücretsiz LigTv İzlemek

Cumartesi, Şubat 09, 2013 Yazar: ters LALE... , , , Yorum yok
Arkadaşlar bu ara herkes ligtv'yi beleşe getirme peşine düşmüş. Ki bende beleş izleyen arkadaşlardan biriyim. Herkes reklamsız hızlı yayın istior tabi kalitede olmalı ... Benden Size bir kıyak .
 

Kitap Tavsiyesi İstiyorum Diyenlere

Çarşamba, Şubat 06, 2013 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok


Facebook Mehmet Atlı Sayfasindaki arkadaşların tavsiyeleri ile bir not oluşturmuştuk bu notu blogumda da paylaşma gereği duydum ne okusam ya diye hala gezen insanlar varsa bir göz atmakta fayda var diye düşünüyorum. ya bunu da siz okumalısınız dediğiniz nadide eserleriniz için yorum bırakmanız yeterli :) 
Mehmet Atlı Hayranlarının yorumlarıyla birlikte bir okunacak veya okunmalı dediğiniz kitapları bir araya topladık. Belki çok fazla olmadı ama Şimdilik buda iyidir arkadaşlar. Eklemek istediğiniz varsa gene yorumlardan devam edebilirsiniz. Amaç okumamış olan arkadaşlara tavsiye ettiğiniz güzel kitapları keşfetmelerini sağlamak bir bakıma yol göstermekti. 



beni sana bağlayan uzaklar ...

Pazar, Ocak 20, 2013 Yazar: ters LALE... , , , Yorum yok
Uzak ve bir an ulaşılması güç olan birşeyler isteyince o kadar yakınlaşabilir ki insana. Aslında bir duvarı kaldırmak bir sandalyeden yukarıya bakıp görmek gibi bişeydir . Ben ne kadar uzakta olursam olayım sen hep kalbimde ki sığınaktasın . Kimselere gösteremediğim , kimseleri alamadığım o malum yerde . Zaman geçiyor , çoğu zamanlar intihar isteği bastırıveriyor . Gitmek ve geri dönememek . Bir anlamda kendimi çaresiz bırakmak da denebilir. Şimdi yanında olmak isteyip de olamamak gibi değil. O zaman tamamen çaresiz tamamen elleri kolları bağlanmış , belki o zaman canım daha çok yanacak . Ama bu düşünceler gün be gün içimi kemiriyorlar. Bu özlem beni öldürecek düzeye geldi. Hiçbirşey düşünecek halim yok . Sadece sana kavuşmak istiyorum.

Güneş doğuyor - roc erzeno

Cuma, Ocak 18, 2013 Yazar: ters LALE... , Yorum yok


Gökyüzünün bile ağladığı – qeder be asmên ki berbeno
Mavinin kızıllaştığı – kheweo ke beno sür
Ve hasretin bittiği bir gün düşün – jü ki peyniya hesrete qedina; roca henêne bia ra xo viri
İşte çığlıkları doğanın – qae, waxto ke zar u jibiya yabani
Güneş açtığı vakit – tici ke eşt
Karanlığı yaran ışığı – roştia ke tari qılasena a
Aydınlığı gör – rosnaiye bıvêne
Dersim’de güneş doğuyor – Dêsım de roc erzeno
Sabahın kör karanlığının üstüne – Çhike ra, sıpêdê sodıri sero
Ve analar,bacılar hep birlikte yoldaşlar – ma u way pêro pia ambazê
Kızıl açan güneşin sevinciyle halaydalar – ebe sabiyaena roci, uyo ke sür vecino, govende ancenê

Ferhat Karaağaç -2008-

Nazım Hikmet Ve Aşk Üstüne ...

Çarşamba, Ocak 16, 2013 Yazar: ters LALE... Yorum yok


Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen neyapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani,yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki....Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
Hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....
Nazım HİKMET