Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

dont etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dont etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

bir hikaye : Eyvallah!

Pazar, Temmuz 19, 2015 Yazar: ters LALE... , , , Yorum yok
Şems Tebrizi'den bir hikaye.

“Bir gün bir dergâhın şeyhi, kendini din yoluna adamış bir dervişini çağırır. Şeyh, dervişine abdest almak istediğini ve bir ibrik ılık su getirmesini söyler.

Derviş gidip bir ibrik ılık su getirir. Şeyhin avucunun içine döker derviş. Şeyh: “ ben senden ılık su istemiştim, sen bana buz gibi su getirmişsin. Git bana ılık su getir.” Der. Derviş içinden söylene söylene gidip ılık su getirir. Tekrardan şeyhin avucuna bir miktar su boşaltır ibrikten. Şeyh “ Dervişim ben senden ılık su istedim, sen bana kaynar su getirmişsin. Git bana ılık su getir der. Derviş geldiği yere doğru yönelip söylene söylene tekrardan gidip su getirir. Şeyhin avucuna suyu döker ve o sırada da söylenmektedir. Şeyh kafasını yerden kaldırmadan dervişe “ Ben bir Allah’ın kuluyum ve sen daha bana sabır gösteremiyorsun. İçinden dünyanın küfrünü ediyorsun. Ben seni nasıl bu dergâhta tutabilirim. Sen, bu sabırla derviş olamazsın. Topla eşyalarını ve var git yoluna. Yolun açık olsun.” Der. Derviş bunları duyduktan sonra şeyhinin onu sabır sınavına tabii tuttuğunu anlar ve özür diler ama iş işten geçmiştir. Şeyh, dervişi affetmez. Velhasıl derviş yollara düşer. 

Lider Egemen Sürücü Kursundan ehliyet almayın !

Pazartesi, Mayıs 11, 2015 Yazar: ters LALE... , , , 1 yorum yapılmış
Denizlide yıllardan beridir bilinen bir firma lider egemen  sürücü kursu. Bilinmesinin en büyük nedeni çınarda durmadan kartvizit dağıtması, diğer firmalara göre ucuz fiyata ehliyet vermesi ve müşterileriyle para dışında pek ilişki kurmaması olabilir. En azından benim görebildiğim budur. Neyse ucuzdur diye gidip kursa yazıldık her ne kadar ucuz olmasada. Derslerine sadece 1 kere çağırdılar yani 1 kere ders işlendi. Zaten kursa kayıt olurken önünüze evrakları atıyorlar işte gelecek tarihlerin ders tarihleri derslere geldiğinize dair. Yani derse gelmeden geldim diye imza atıyorsunuz . İyi birşey mi bilmiyorum. Yok şu kadar direksiyon eğitimi aldım, su kadar saat   trafik dersi aldım gibi kursa girdiğinizde dolduruyorsunuz. Zaten denetim yok teftiş yok.  normalde vermesi gereken saatin çok altında direksiyon sınavına giriyorsunuz. İlk defada geçemezseniz eğer  zaten 1 saat direksiyon eğitimi veriliyor sadece 2 saat vermesi gerekirken. İlk defada geçemesseniz bile istediğiniz saate direksiyon yazılmıyor. Parayı kim erken verirse onu yazıyorlar. Memnun muyum hayır ?

Ben olsam uzak dururdum !

Lider Egemen Sürücü Kursu Sitesi ise Şurada .

Bu bayram çocuklarınıza ; çelik yelek, gaz maskesi filan alın..


Nedense her 23 Nisan günü çocukları birer gün hatırlar, o günden sonra salıveririz değil mi ? Her bayram günü çocukları anımsar onların önemli olduğuna, geleceğimizi şekillendirecek geleceğimiz olduğuna vurgu yapar da yaparız. En altında taa başbakana eya boşbakana kadar. Kanlı bir tarihe sahibiz aslında. 23 nian ertesi 24 nisan ermeni 4 mayıs dersim soykırımı. Gene nereden nere geldik değil mi ?  Çocuklar diyorduk o şeker yemeyi deli gibi seven, bazen çileden çıkartan bakınca gülümseten herşeyden tatlı o çocuklar. 

Almamalı Kimsenin Ahını ...

Cumartesi, Mart 30, 2013 Yazar: ters LALE... , Yorum yok

Almamalı kimsenin ahını. Dokunmamalı kimsenin dokunulmasını istemediklerine. İncitmemeli nazenin yürekleri. Ağlatmamalı hiç kimseyi. Sebebi olunmamalı kimsenin bir damla gözyaşına. Yani gözyaşı sahibine ait olmalı. Akmasını istiyorsa ayıplanmamalı, gizlemek istiyorsa döktürmemeli.

Kırmamalı kimsenin umudunu. Yormamalı duygusal zihinleri. Düş kırıklığına uğratmamalı, hiçbir şarta bağlamadan güven duyan sadık yürekleri. Sormamalı cevapları kâh aklında, kâh zihninde, kâh düşlerinde gizlenmek istenen soruları. Mesela, beni seviyor musun diye bir soru sormamalı. Seviyorsa da sevmiyorsa da yürekte bırakmak niyetinde olduklarını sokağa salıvermeye zorlanmamalı.

Dokunmamalı kabuk bağlamış yaralara. Kanama sebebi olmamalı, kimsenin yaralarının. Düğümlememeli, çözülmesine dair umut beslenen sorun yumağını. Kör düğüme çevirmemeli düğümlenmiş olanları. Çare olmaya çalışılmalı, olunamıyorsa gölge etmemeyi bilmeli. Yüzüstü bırakılmamalı, yüzü size dönük bir tebessüm ile bekleyişte olanları.

Ücretsiz LigTv İzlemek

Cumartesi, Şubat 09, 2013 Yazar: ters LALE... , , , Yorum yok
Arkadaşlar bu ara herkes ligtv'yi beleşe getirme peşine düşmüş. Ki bende beleş izleyen arkadaşlardan biriyim. Herkes reklamsız hızlı yayın istior tabi kalitede olmalı ... Benden Size bir kıyak .
 

Kitap Tavsiyesi İstiyorum Diyenlere

Çarşamba, Şubat 06, 2013 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok


Facebook Mehmet Atlı Sayfasindaki arkadaşların tavsiyeleri ile bir not oluşturmuştuk bu notu blogumda da paylaşma gereği duydum ne okusam ya diye hala gezen insanlar varsa bir göz atmakta fayda var diye düşünüyorum. ya bunu da siz okumalısınız dediğiniz nadide eserleriniz için yorum bırakmanız yeterli :) 
Mehmet Atlı Hayranlarının yorumlarıyla birlikte bir okunacak veya okunmalı dediğiniz kitapları bir araya topladık. Belki çok fazla olmadı ama Şimdilik buda iyidir arkadaşlar. Eklemek istediğiniz varsa gene yorumlardan devam edebilirsiniz. Amaç okumamış olan arkadaşlara tavsiye ettiğiniz güzel kitapları keşfetmelerini sağlamak bir bakıma yol göstermekti. 



Nazım Hikmet Ve Aşk Üstüne ...

Çarşamba, Ocak 16, 2013 Yazar: ters LALE... Yorum yok


Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen neyapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani,yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki....Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
Hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....
Nazım HİKMET

Politik Davranış Nedir ?

Cuma, Kasım 23, 2012 Yazar: ters LALE... , Yorum yok
Siyaset bilimine, 19. ve 20. yüzyılın ilk yarısında, siyasal sistemi çevreleyen kurallar ve bu kurallar çerçevesinde faaliyet gösteren kurumlara ağırlık veren kurumsal yaklaşım egemendi ve kurumsal yapıya anlam kazandıran bireysel ve toplu insan davranışı gözardı ediliyordu.

1949 yılında, bir grup bilim adamı Chicago Üniversitesi'nde, "davranış bilimleri" deyimini ortaya attı ve sosyal bilimlerde yeni bir yaklaşım biçimi geliştirdi.

Davranışsal yaklaşım adı verilen bu yeni anlayışın siyaset bilimine uygulanmasından başlıca şunlar amaçlandı:

1-Siyaset bilimini mümkün olduğu kadar siyasal oluşumları tahmin etme ve açıklama yeteneğine kavuşturmak, bunun için de, biyolojideki hücre gibi somut olarak tesbit edilebilecek ve geniş karşılaştırmalara imkan verecek birimler üzerinde çalışılması.

2-Çalışma konularını belirlerken, özellikle, görgül verilerin toplanabileceği ve çözümleneceği teorik önermelerin tercih edilerek, alan araştırmalarına ağırlık verilmesi.

3-Araştırmayı kolaylaştıracak, matematik, istatistik, bilgisayar gibi tekniklerin kullanılması.

Doğum Günü mü dediniz ?

Salı, Kasım 20, 2012 Yazar: ters LALE... Yorum yok

bu doğum günü kendim için en kötü ve acı gündür, zira hiç de güzel şeyler getirmemiştir şimdiye kadar. hiç olmasaymış da gelmeseymişim derim...kutlamak pek mantıklı gelmez. Bilmem kutlanınca belki mutlu oluyor kalabalık yalnızlıklar.  Hani her ne kadar bir tüketim  amacı ile yapılıyor olsa da insanlar bununla mutlu olabiliyorlar . Mutlu oluyorlarsa kutlanmalı tüketim müketim bahane .. Mutluluk dünyada ki en güzel şey ... Ama doğum günü olmadan da hatırlanmalı insanlar , hatırlatmaya gerekler kalmamalı .
Şans Ya dersimin kasvetli bir ayında doğmuşum ama sevdiklerim için düşünüce, onların var olduğunu bana yeniden hatırlatıp gülümsememi sağlar.

Bu arada güzel insan Hakan Harita yaşlanıyor ha :) iyiki doğmuş

Alfred Bernhard Nobel'in Gerçek Yüzü ...

Pazartesi, Kasım 05, 2012 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok
Malum İnsan Alfred NOBEL ...
Bu abimiz adından da anlaşılacağı üzere Nobel barış ödüllerinin babasıdır. 1 ekim 1833'de madenci bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. babasının mesleği dolayısıyla patlayıcılara özel bir ilgi duymuştur. zaten bu ilgi de sonunda ona büyük bir ün bırakmıştır.

     1866'da ilk defa dinamit dediğimiz patlayıcıyı icat etmiş ve avrupa'da büyük sükse yapmıştır.Stocholm'de küçük bir laboratuvar kurmuş ve çalışmalarına burada devam etmiştir. Hatta bu çalışmaları sırasında kız kardeşi emil'i de patlatıp öldürmüştür ki bu pek bilinmez. Neticede dumansız barutu da bulup alemlerin kralı olmuştur. Lakin kaldı ki sen o kadar kimyasal ile oyna, onu buna kat, ordan burdan alengirli maddeler bul, reaksiyon falan filan derken  San Remo'da 1896'da beyin kanamasından gitmiş.

John Butler Ve Uyku ...

Pazar, Mayıs 27, 2012 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok
 John Butler'ı tanımayanlar için uzun uzun anlatmaya gerek yok aslında . Benim için özetlemek gerekirse ; bağlamayı Hasret Gültekin, Kemanı Farid Farjad ağlatıyorsa benim içinde Gitarı John Butler Ağlatıyor..
Gecenin üçünde Fikir Tiryakisinin tweetinden sonra dinledim ve hergün dinlemeden edemiyorum.Hele uykuya eçmeden önce alıp götürüyor beni ya !  Bağımlılık yapar uyarayım .


Dinlerken gözlerini kaptmanız tavisye edilir...

What the psyche or psychic?

Cumartesi, Mayıs 26, 2012 Yazar: ters LALE... Yorum yok


Aslında türk milletinde falcı, medyum dediklerimize normal insanların :)(avrupalılar)'ın kullandığı tabirdir Psyche. Saykik Diye okunur. Kelime Kökeni ruh anlamına gelir. Aslında o kadar basit değil genişçe birer olgudur. Levitasyon , Telekinezi, astral seyehat gibi ..

Kürt Kelimesi ve Kürtlerin Doğuşu

Perşembe, Mayıs 24, 2012 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok
Kürt Halkı 


Toros dağlarından Zagros’a kadarki Coğrafyada yaşayan en eski milletlerdendir. Tarihi kaynaklar Kürt Tarihinin geçmişinin beş bin yıla kadar götürmektedirler. Bu halkın bölgelerine verilen isim ise Kürdistan’dır. Veya diğer adıyla Mezopotamya. Hint-Avrupa dili grubuna dâhil edilir. Kürdistan bölgesi kadar ismi de eskiye dayanır. Etimolojik olarak bakıldığında Kürt kelimesi KUR kelimesinden türemiştir. Kur kelimesi ise Sümerlerde DAĞ demektir.

Tİ eki aidiyeti ifade etiğinden ”Kürti” DAĞ HALKI anlamına gelmektedir. Kürt Halkı dağlık bölgelerde yaşadıklarından dolayı bu isim verilmiştir. Yine Kürtçede kuçurlara kort denilir. Bu açıdan baktığımızda Kürt kelimesinin Etimolojisi ortaya çıkmaktadır. Bir başka açıdan bakarsak Greklerde 2200 yılları öncesinde Sümercede geçen Kurti ”dağ halkına” ”Kurdienne” yani ”Kürt Memleketi” dediklerini görürüz. Evrensel Tarih gösterir ki Kürtler çok eskiye dayanan bir halktır. Ünlü Rus Tarihçi Lazarev; Kürtlerin etnik atalarının Huriler, Lulubalar, Kassiler, Karduklar ve birçok boylardır.

otizm Nedir ?

Salı, Mayıs 22, 2012 Yazar: ters LALE... Yorum yok

  • Otizm, bir zeka geriligi degildir. Bunu ilk önce eğitimcilerin anlaması gerekir. Eskiden otizmin dahi ne olduğu bilinmezken bu insanlar bizimle beraber okudular, mezun oldular, hayata karıştılar. Gayet de başarılı yaşamlar sürdürdüler. Şimdi biliniyor ama yaşama karışmaları engelleniyor. Bu doğru değil. Otizm, toplumdan ayırarak değil, topluma katılım yolu açılarak tedavi edilebilir. Evet, otistik çocuk okuma yazmada yaşıtlarına nazaran biraz daha geri kalacak, ama yaşıtlarının ezberlemekte güçlük çektiği dizinleri bir bakışta hafızasına alabilecek. Bir yandan geriyken, diğer yandan ileri olacak. Bu yönler değerlendirilebilir ve topluma artı olarak döndürülebilir. Eğitimcilerimiz bunu görmeli ve değerlendirmelidir.

Paradigmanın iflası ve yeni paradigmayı kurgulamak ...


Fikret Başkaya ; öncelikle tek kelime ile anlatmak tabiki imkansız bir insan. Öncelikle resmi ideolojiyi  en ince ayrıntısından silip süpürmüş yanlışları  korkmadan söylemiş yazmış bir yazarımız, aydınımızdır. Bunu da hayatının önemli anlarını cezaevlerinde geçirmesine neden olmuştur. Resmi ideolojiden, yoz topluma , stalinden din afyonluğuna karşı savaşlar açmıştır. Bugün blogumda Radikal Kitap ekinde Mete Kaynar tarafından yazılan kitap incelemesini size sunmak istedim.

Yıllar önce, ‘Paradigmanın İflası’ isimli çalışmasında rejimin temel paradigmalarının iflasını gözler önüne seren Fikret Başkaya, bu kitabında ise yıkılan paradigmaların yerine yenisini koymayı hedefliyor. ‘Yeni Paradigmayı Oluşturmak’ başlıklı kitap, bir yönüyle yeni ve sosyalist bir paradigma inşa etmeyi hedeflerken, diğer yandan da cumhuriyetin muasır medeniyeti yakalama hedefinden muasırlaşma kapitalizm ilişkisine, Avrupa Birliği’nden sürdürülebilir kalkınma mitine, tarımdan kültüralizme kadar geniş bir yelpazede fikirler ileri sürüyor...

Vizeler Başlarken

Cumartesi, Kasım 13, 2010 Yazar: ters LALE... , Yorum yok
Vizeler Başlıyor ve gene hocalar anlatmadıkları şeyleri bir bir sorarım demeye başlamış.. Artık ders çalışmanında zamanı geldi sanırım .. bir 15 gün kadar yokum herkes kendine iyi baksın ...

Günay Abi Nerede(sin) ki ?

Günay abi bir diğer tabir ile GnyDgn kac haftadır nette yok bloguna hiç yazmıyor. Saolsun bizi yazılarına aç bırakmayı başarabiliyor . Bunu görüyorsan cevap ver ya Günay hazretleri :)..

Gelmiyorsun bari yaz yahu :)

Umarım kötü bişey yoktur. Yoktur yok .. yok.