Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

Hayaller,kurgular ve Bu Gün !

Cuma, Eylül 09, 2011 Yazar: ters LALE... , , , , , Yorum yok

2 yıl once bugünler Öss sınavı açıklanmış ben yazmışım Muhasebe. Neden yazdığımıda bilmiyorum o donem dgs yazar giderim diyorum ama ne kadar gerçekciyim o zaman bilmiyorum bugun belki onu daha iyi görebiliyorum. Ek yerleştirmeler açıklanır bir bakarım istediğim çoğrafyalar , sosyal bilgiler benden daha düşük puanlara giren olmuş ulan kara kara düşünür kendi eşşekliğime yanarım . O ara özge ablayla mesajlasır dertleşirim. Hani herkes küçümser ben küçümsemekten değil istediğim yere gidememekten yanarım da yanarım gözlerim dolar... Ne olacak ne edecek o gün büyük bir laf ederim. Dgs girerim sonra birde aöf 3 den devam 3 diplomam olur diye . ancak dandik bir bölüme girmenin verdiği gazlamı yaparım bilmiyorum

5 Mart günü...

Pazartesi, Mart 07, 2011 Yazar: ters LALE... Yorum yok

Bugün aslında tepede güneş ile başlayıp bisiklet arama derdi ile devam edip bozuk bisikletleri taşımak zorunda kalıp :) baraja ulaşarak ve böyle uzun bir cümleyi kurarak bitirmiş bulunuorum :=)

Akademik özgürlük mü dediniz ?

Bu ülkede özgürlüğü konuşmak Üniversitelerde bile olsa zordur. Hiç oldu mu derseniz sanırım özgürlük kavramı bizim ülkemize yabancı. Pek de yerlileştirebileceğimizi sanmıyorum. Bu zihniyetin devam etmesi özgürük bi yana akademilerin kendi amaçlarına aykırı davranmaları bi bakıma kendi kendilerini kaybetmelerine neden olacak gibi geliyor bana ! Akademiler her fikrin tartışıldığı her türlü  farklılığı sağlandığı bilimin temeL alındığı eğitim kurumları olmaları gerekiyor.

(Akademi,(Yunanca Ἀκαδημία) en geniş tanımıyla yükseköğrenim kurumu anlamına gelir. Günümüzde bilim, edebiyat ve sanat konularını tartışmak için bir araya gelen üyelerin oluşturduğu kurumlara da akademi denir.) (bknz: wiki)

Akademik özgürlük meselesi diğer ülkelere nazaran bizde daha farklı açılardan ele almak gerebilir. Ülkemizde 80 darbesinin izlerini yansıtan belkide en büyük  kurum YÖK'tür.Diğer ülkelerde YÖK denilen kuruma kavrama rastlamak pek mümkün değil.Kısa bir araştırma yaptım bu konuda . Yök denilen yani yüksek öğretim kurumları üzerinde belirleyici, baskı kuran bir otorite yok.

Paradigmanın iflası ve yeni paradigmayı kurgulamak ...


Fikret Başkaya ; öncelikle tek kelime ile anlatmak tabiki imkansız bir insan. Öncelikle resmi ideolojiyi  en ince ayrıntısından silip süpürmüş yanlışları  korkmadan söylemiş yazmış bir yazarımız, aydınımızdır. Bunu da hayatının önemli anlarını cezaevlerinde geçirmesine neden olmuştur. Resmi ideolojiden, yoz topluma , stalinden din afyonluğuna karşı savaşlar açmıştır. Bugün blogumda Radikal Kitap ekinde Mete Kaynar tarafından yazılan kitap incelemesini size sunmak istedim.

Yıllar önce, ‘Paradigmanın İflası’ isimli çalışmasında rejimin temel paradigmalarının iflasını gözler önüne seren Fikret Başkaya, bu kitabında ise yıkılan paradigmaların yerine yenisini koymayı hedefliyor. ‘Yeni Paradigmayı Oluşturmak’ başlıklı kitap, bir yönüyle yeni ve sosyalist bir paradigma inşa etmeyi hedeflerken, diğer yandan da cumhuriyetin muasır medeniyeti yakalama hedefinden muasırlaşma kapitalizm ilişkisine, Avrupa Birliği’nden sürdürülebilir kalkınma mitine, tarımdan kültüralizme kadar geniş bir yelpazede fikirler ileri sürüyor...

Merhaba Ubuntu Elveda Windows

Perşembe, Şubat 10, 2011 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok
Uzun zamandır ubuntuya geçmeyi düşünüyordum. arada slax işletim sisteminide kullanıyordum. Ama gerçekten ubuntu fark yaratıyor. Benim için biraz sıkıntılı olsada anakartım (foxconn a6vmx ) malesef linuxu desteklemiyor . Gerçi bilgisayarı internet ve tasarım için kullanıyorum sorun olmuyor . Yeni pc alırsam ilk dikkat edeceğim şey linux destekleyip desteklemediği olacak. Size birkaç ekran görüntüsünü paylaşayım.