Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

Linux Grub Ekranı Sıralama değiştirmek


Geçen bir arkadaşımın (toprağ'ın)  netbook'una linux mint kurdum. Aşağı yön tuşu vs benzer bir kaç tuş çalışmıyordu, derslerini yapabilmesi için windows altında çalışan bir uygulamaya ihtiyacı vardı o ara wine filan uğraşamadık windows'a dönmek için bayağı bi uğraşmıştık. Çünki yön tuşu çalışmadığı için aşağı inemiyor windows'a giremiyorduk. Sorun belki fizikseldi ama bir çözümü olmalıydı. Google aramalarında ben pek bişey bulamadım . Sorunumu nasıl çözdüm sizinle paylaşayım. 

Öncelikle grup açılış ekranını değiştireceğiz burada varsayılan olarak bende linux mint var. Bunun için elimizde Grup costumizer gerekli. Bunu da Uçbirim(terminale aşağıdaki kodları girerek yüklüyoruz. )
sudo add-apt-repository ppa:danielrichter2007/grub-customizer
sudo apt-get update
sudo apt-get install grub-customizer
Bu komutları yazdıkdan sonra menüden uygulamayı bulup çalıştıralım. Varsayılan yapmak istediğiniz işletim sistemini seçiniz ve yukarı ok tuşu ile en üste taşıyıp, Kaydet düğmesine tıklayarak değişikliği uygulayınız.(aşağıdaki resimde olduğu gibi. )


Bundan sonra grup açılış ekranında ilk sırada windowsu görebilirsiniz. 

Hadi kendinize iyi bakın. Cut . 

Bu bayram çocuklarınıza ; çelik yelek, gaz maskesi filan alın..


Nedense her 23 Nisan günü çocukları birer gün hatırlar, o günden sonra salıveririz değil mi ? Her bayram günü çocukları anımsar onların önemli olduğuna, geleceğimizi şekillendirecek geleceğimiz olduğuna vurgu yapar da yaparız. En altında taa başbakana eya boşbakana kadar. Kanlı bir tarihe sahibiz aslında. 23 nian ertesi 24 nisan ermeni 4 mayıs dersim soykırımı. Gene nereden nere geldik değil mi ?  Çocuklar diyorduk o şeker yemeyi deli gibi seven, bazen çileden çıkartan bakınca gülümseten herşeyden tatlı o çocuklar. 

anlatıp bitiremediğim..

Cuma, Nisan 11, 2014 Yazar: ters LALE... Yorum yok

 O kadar yazmışım ki ona; asıl susmak budur bence...

Susmanın benim için pek mümkün bir eylem olmadığını farkediyorum..Hele ki son zamanlar da bi farklılaşma, kendimde bir farkındalık gibi herşeyi tek tek görüp kendimi not alıyorum , neyi neden yaptığımı anlamak istiyorum gibi. İşin içinden gene pek çıktığım söylenemez. Bazılarına göre depresyondayım, bazılarına göre çok içten biriyim, bazılarına göre kör kütük aşığım, bazılarına göre bu bi saplantı. Doktoruma göre ben sürrealistim (ha kesin moral vermek için öyle dedi ). Hayatta kadere de bir nebze yer vermemi söyleyende benim büyük doktorlarım herşeyin bir nedeni olması gerekmiyormuş. Ama herşeyin bir nedeni var ve bu nedenler bazen içimi yemekten beni ben olmaktan almaktan da öteye gidebiliyorlar.

Dersim'deki Alevilik anlayışı üzerine.

Cumartesi, Mart 29, 2014 Yazar: ters LALE... , , , , , , , , Yorum yok

Dersim'deki Alevilik anlayışı, olayların gelişim süreci içinde Anadolu'nun diğer gruplarına göre sert, radikal ve aykırı olmak durumunda kaldı. Ekseriyeti Sünniliğin radikal ekolü olan şafiliğe mensup olan Kürtler, Dersim Alevilerini Kürt olarak kabullenmekte zorlanırken, Türkmen Alevileri ve Bektaşiler ise Dersimlilerin Kürt olmasından doalyı onları kendilerinden saymadılar. hal böyle olunca , Dersimliler herhangi bir tarafa dönük mensubiyet ilişkisi geliştirme zorunluluğu hssetmediler; Sünni Kürtlere de , Türkmen Alevilere de muhalif oldular.

Martin van Bruinessen -  kürtlük türklük alevilik Syf 93

Bir Sevdanın Mektuplarda "şakıması" : Leylim Leylim

Cumartesi, Şubat 15, 2014 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok

Ahmed Arif belki de edebiyat tarihinde tek kitapla şair olan ve o şiirleri insanlar unutulmaz izler bırakan bir yazar. Asıl soyadı şentürktür. Yaşamını gazete ve dergilerde teknik işlerde geçirerek kazanan bir şairdi. Toplumcu ve gerçekçi bir şiir üstadımız kendisi. Türkiye'de hadi bana üç şair say dediğinizde aklıma gelen ilk üç şahsiyetten birisidir.

En son geçen sene Leylim Leylim adında Ahmed Arif'in Leyla Erbil'e aşk mektuplarının olduğu bir kitap piyasaya çıktı. Sanırım ikinci günde kitapçı kitapçı gezerek aldığım bir kitaptı. Kitapta bazen , kardeşim , canım , kardeş cocuk gibi tabirler kullanmış.Kitapla beraber şiirlerini dinlemeyin iyi izler bırakmaz .
Kitaplarda baktığınız üzere birçok şiiri Leyla Erbil'e yazdığı  ve gönderdiğini görüyoruz.

Her zanamkinden fazla....

Pazar, Ocak 19, 2014 Yazar: ters LALE... Yorum yok
Bugün belki seni her zamankinden çok özledim. her an her saniye ... ben yine aynı benim biliyor musun ne kadar imaj değiştirmeye bişiylerle ugrasmaya calısırsam calısayım yok ya ben hep aynı ben olarak kalıyorum. seni her özlediğimde telefonun diğer ucundaki o özel sesin yok ...

Az kaldı bebegim bir kaç gn sonra gorusecegiz seni çok özledim diyen o sesin yok...

Her zamankinden daha yalnızlaştım , daha çok özledim belki bu yüzden.Özlüyorum seni belki yeterince üzülmüyorumdur , üzülmeke için zorlamak da olabilir bu. Canom sen gittikten sonra öyle kocaman bir boşluk kaldı ki geriye hüzünle doldurmaya çalıştım onu. Farklı yönlerde olmamalıydık ki varsayalım ki gittik buluşmalıydık birgün aynı noktada sen ve ben. Yollar seninle bitmeliydi biz kalmalıydık sonunda orada.

Bana canın yanmaz birgün geçer dediler. Ben hala gittiğini bile bilmiyorum sanki , bilmiyormuş gibi yapıyorum. Kalabalıklar arasında seni ararken gözlerim insanlarda sana benzeyen , sende gördüğüm herşeyi ayrıştırma yoluna gitti biliyor musun ? Herşeye o kadar çok dikkat eder oldum ki çıkamadım içinden. Kafamı kaldıramadığım anlar oldu. Gözlerim doldu sadece , doldu. Gerisi gelmedi .Gelemedi artık.