Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

değişmek , değişim ve dünya !

Cuma, Mart 20, 2015 Yazar: ters LALE... , , , Yorum yok

Küçükken bulutlara çıkabileceğimi, bulutları yiyebileceğimi düşünürdüm. Biraz büyüyünce kirli dünyayı düzeltebileceğimi, önyargıları kırabileceğimi her insanın bir anlaşılma noktasından sonra herşeyi anlayabileceğini düşündüm. Dünyayı değiştirme çabasına düştükçe değişen düzenin, insanların içinde yalnız kaldığım zamanlar da oldu. Perişan olduk belki bu uğurda değiştirmek adına. Değişimi belki de yalnış noktada başlatmış olmalıydık. Önce kendimiz değişmeliydik, bu döngü içerisinde.

Değişemedik.
Değişmedik
Direndik.


Dünyayı değiştirmek için ne kaleşnikoflara, ne devrimlere ne ölümlere gerek vardı. Tek yapılması gereken çocuklara bir yaşam sunmaktı. Onların köpekleri taşlamadığı, birbirlerini üzmedikleri sevginin değerli olduğu bir dünya bırakmak..

Evet sevgi.

Kazananın sevgi olduğu bir dünya..

Evet değiştirebilirdik her insan birer dünyaydı , birer alem  onuda beceremedik. Dünya değişeceği kadar değişmiş batacağı kadar pisliğe batmamış olsaydı değiştirebilirdik belki.

Bu kirli dünya da kirlenmemek için çabadır benim için değişememek.

Değişmemek.

Doğrularınızın arkasına saklanın değişmeyin. Kendinizi koruyun..


Kendinize cici davranın Cut !



keşkeler ve sayıklamalar..

Çarşamba, Aralık 31, 2014 Yazar: ters LALE... , , , Yorum yok





Sana kızgın değilim, mutsuz olmanı asla istemem bilirsin. Geçen gece  "sus dedim . düşünme arana koca bir hayat girmiş o kadını ." diye yazdım kendi kendime . Sonra da ekledim; "tanrı sana şarkılar söylemez. derdini bir tek o bilir de diğerleri anlamaz, dinlemez." fakat sonra tanrı'nın gönderdiği şarkılar geldi yine kulağıma. Tanrı mı gönderiyordu ki. Arayış her şarkıda bir noktada görünen kaybolmayan sen. Sana neler söylemek istiyorum bir bilsen. anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki, kelimeler, cümleler anlamını yitiriyor.

bir hayattan bir hayale ..

Perşembe, Aralık 18, 2014 Yazar: ters LALE... Yorum yok

Denizin İçinde, Denizim içimde.. Bome


Geçmişin acısı hiç geçmeyecekmiş gibi. Aktivitelerden yorgun düşüp kendimde olmadığım günde , deli gibi çalışıp kafayı resetleme çabalarımdan sonrada n e yaparsam yapayım, ne kadar kendimi avutursam avutayım çıktığım nokta aynı hep. Küçük bir sevginin koca çınar gibi bana battığı, ve bu batığın gittikçe kötüleşen yaşamımda acıları hatırlattığı gerçeği.

Hayat ile hayalin arasındaki farkın bir harften çok daha fazla olduğunu bu yaşamda öğrenmem genç yaşlarıma denk gelmiş olmalı. Zamanında size sarfettiği kelimeleri sizden sonra 3-5 insana daha sarfetmesini gördüğünüzde wow kalıyorsunuz ilk zamanlar . Lan nasıl yazabilir hani sadece bendim filan diye geçiştirirsiniz içinizde. Ama özgürün dediği gibidir yaşam. Hiçbirşey unutulmaz. Ne yapılan ne ona yaptıklarınız.

Facebook'u Zazaca Kullanın


Facebook sonunda Zazaki/Kirmancki dilinde de yayına geçti. Hala küçükte olsa çeviri hataları olsa da Facebooku zazaca kullanabilirsiniz. Türkiyede en çok konuşulan 3. Dil olan zazaca unesconun unutulan, kaybolan diller listesinde.

Çevirilerde küçük hatalar mevcut , malum gramer açısından tam olarak oturtamadık dilimizi. Sizde çeviriler ekleyebilir böylece dilin sanal alemde de olsa bir şekilde gelişimini sağlayabilirsiniz.

hayat bir kartel gibi aldıkça daha çok ister senden.

Pazartesi, Kasım 10, 2014 Yazar: ters LALE... Yorum yok
İnsan yaşamı boyunca çevresindeki ,  yakınındaki insanlara bir şeyler verdikçe daha da hafiflemeli idi yükü . Bu böyle olmalıydı. Böyle umuyorduk en azından. Ne kadar verirsen iki katını geri aldığın bir hayatta yaşadığının farkındalığına çok sonradan varmadan önce.

Nedense yaşamım boyunca hep unutmak istediklerimi unutamayıp sürekli bir loop'a* düşme hali var bende. İlk zamanlar tanıyan insanların ne kadar neşeli olduğumu düşünürken tanıdıktan sonra bir çeşit depresyon yaşadığımı düşünenler var. Çok yakınımdakilerin ise deli lan bu dediklerini kulaklarımda hissediyorum. His derken belki bu hayatta güvendiğim nadir şeylerden biri . Yanılma payım çok düşük yada göt'üm kalkmış öyle sanıyorum. Yanıldığım şeyleri düşündükçe ikinci şeyin olma ihtimali daha yüksek geldi .

tabiatım kurusun.

Salı, Ağustos 05, 2014 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok

Balığın yaşadığı suda kendini bilmemesi gibi belki yaşamlarımız, en değerli öznelerimizi farkedemeden yaşıyoruz , ha yaşamak buysa diyenler de lan diye bağırmaya başlayabilirler . Yaşam çizdiğiniz yol değil ki . Çizdiğiniz yola rağmen içine düştüğünüz durumun analiz edilmiş sonucudur sanırım. Giderek ağırlaşan hastalığım bedenimdeki burukluk, gider ayak insanlara bişeyler verme çabası. Düpedüz salaklık oluyor bazen zorla yardım etmek . Bırak düşsün diyorum sonra boşver lan yazıktır diye devam ediyorum . Naparsın tabiatımız böyle..

Tabiat demişken ondan mıdır emin değilim. Değiştiremediğim huylarım çok fazla yoktur. Değişebilirim çok kolay. Eskiden pembe gömlek giymez, converse öcü gibi bakardım şimdi onlarsız çıkmıyorum gibi. Hayat deneyimler herşey belkide deneyerek tadarak oluyor ? Kim bilir. Tabiki sen  bilecen başka kim bilsin.

Hayatta nedense herşeyi köküne kadar hatta kökününde altında bişeyler kalmışsa diye bakar zorlarım . Bundan dolayı deli diye etiketleyenler, bazen acıyanlar bazen beni anlamayıp anlıyorum dostum seni diyenler de oldu :) gariptir ki sanki düşüncelerini okuyormuşcasına güldüm onlara. Teşekkür ettim. Bazen susmaya devam ettim bazen anlatmaya.. Gider ayak değişmeye çalıştım. Dertlerimi anlatınca belki anlaşılırım diye de az uğraşmadım değil. Tabiatım kurusun bir yere kadar bir yerden soraa he deyip geçiveriyorum.