Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

Cern Enstitüsü Ve Beklenen Büyük Patlama Şeysi


Daha öncede bu büyük patlama lafları daha yeni yeni geçerken cern enstitüsü ile ilgili ingilizce bi kaynak vermiştik(bknz.)Bugun başlayan byük patlama deneyleri ve türk toplumunun olaya bakış açısı gerçekten :) çok ama çok farklı. Bir çok kişi dünyanın yok oluşusu dedikosundan başlıyorda bilmem neler.Ki bu konuda birazcıık araştırma yapan birazcık takip edenler öyle birşey olmayacığını bilmektedirler.
Deneyde aslında fizik kuramlarıyla baslamıs ve X maddesini bulmaya çalışmakla devam ediyor. Sadece deneyde ortaya çıkacak şeylerden çok deneyi hazırlarken bile cern Enstitüsünün kulandığı teknoloji gerçekten son noktadır. 94′de sadewce bilim adamları için hazırlanan Word Wide Web Yani www diğer bi kavramla sanal dünya bununla beraber ortaya çıkmış.

Röntgen cihazları vs vs hep cernin dünyaya katkısı.Grid teknolojiside nette geniş band için öncülük etmekte ne kadar ülkemizde bilinmese bile bu konu hakkında araştırma yapan takip eden herkesi heycanlandırmaya yetmiştir.

Deneyde oluşabilecek Karadelikler ?
zaten deney sonunda karadeliklerin oluşabileceğigörülüyor.Ancak bu karadeliklerinmikroskopik ortamda anca görünebileceği ve saniyenin 10′da 23 ü anda kaybolocagı ortadadır.

Sadece "SeN" Gerisi Vesaire...

Çarşamba, Eylül 03, 2008 Yazar: ters LALE... , , , , , , , 1 yorum yapılmış


Bugün sizlere bi arkadaşımın bana yayınlamak için verdiği bi yazıyı yayınlamak istiyorum. Etkilenmedim değil. Bide Siz Okuyun Duygularınızı Yazın bakalım .



Sadece "SeN" Gerisi Vesaire...

Bugün günlerden SEN..Uyanır uyanmaz derin bir SEN çektim içime kendime geldim..
Saat SEN'i onbeş geçiyor..Gülümsedim..
Yüzümü yıkamak için lavaboya gittim..aynaya baktığımda gördüğüm SEN,musluğu açtım SEN akıyordun...yüzümü yıkadım..
SEN kadar yumuşak havlumla sildim yüzümü..
Usul usul salona geçtim radyonun SEN düğmesine dokundum..SEN söylüyordu türküler..Gülümsedim..

Türküyü dinlerken mutfağa yürüdüm..demliği ateşe bıraktığım anda kapı zili SEN diye çalmaya başladı..
Kapıyı açtığımda,kapıcının kapıya bir gazete,bir tane ekmek bıraktığını gördüm..
Kapıyı kapadıktan sonra girdim içeri..Gazeteyi masaya bıraktım..ekmek taze taze SEN kokuyordu..Gülümsedim..
Her zaman ki gibi iki kişilik hazırladım kahvaltı servisini..
kendim ve SEN için..oturduk beraber kahvaltıya..Bir yudum çay içtim bardağımdan tadı biraz buruk geldi,biraz daha SEN koydum bardağa,karıştırdım..
Şimdi çayımın tadı aynı SEN gibi..Gülümsedim..
Gazeteyi aldım elime ilk sayfasında yine SEN..
Kahvaltı masasını beraber topladıktan sonra,pencereye doğru yürüdüm,perdeyi araladım..
Gökyüzünden şakır şakır SEN yağıyordun..Gülümsedim..
Dışarıda havanın soğuk olduğunu tahmin ettiğim için üşümemek için SEN giyindim üzerime..ısındım..Gülümsedim..
Sokak kapısını araladım..satıcılar var güçleriyle SEN,SEN diye bağırıyordu..Gülümsedim..
Yürüdüğüm caddenin mağazalarının vitrinlerinde SEN varsın..
Gelip geçen tüm insanların yüzlerinde SEN..Biliyormusun otomobillerin kornaları bile SEN çalıyor..Gülümsedim..
Köşe başına doğru yürüdüm..Her zaman ki gibi orda duran çiçekçi kadın;sepetinden bir SEN çıkarıp uzattı..
Aldım kokladım SEN gibi kokuyordu..Gülümsedim..
Önünden geçtiğim sinema salonun afişlerinde SEN vardın..uzun uzun bakındım..Gülümsedim
Yürümeye devam ediyorum..karşıdan mahallemizin çocukları geliyor..durdurdum onları..
şakalaştık biraz,kahkalarında sıcacık SEN vardın..Gülümsedim..
Bazen tanıdıklar soruyorlar..Neden hep gülümsüyorsun diye..Gülümsüyorum..
Bilmiyorlar..Bilseler sormazlardı..
Gördüğüm her şeyde SEN,duyduğum her ses SEN..
kokladığım tüm herşeyde SEN varsın..SEN'in olduğun yerde gülümsememek olurmu..
SEN'le dolu yeni bir güne doğru yürüyorum..
Dedim ya;herşeyde SEN varsın..Sadece SEN..birazda BEN

Nedir Bu Zabıtalardan Çektiğimiz

Bir ara polisin orantısız güç kulanması gündemdeydi . Polislerin özlük hakları fln derken olay kapanıp gitti. Ne orantısı bozulmuş polis nede amirleri yargılandı. Olan dayağı yiyen işçiye, emekçiye insanımıza oldu.


Şimdide zabıta dehşeti hortladı yoksa medya yüzünemi çıktı nedir?

Zabıtaların geçmişte işledikleri suçlar pekte küçümsenecek deil. Onlarca ölümlü olayda zabıtaların kulandığı orantısız güç var. Geçenlerde Keçiören’de bi Büfecinin dövülmesiyle birlikte işler gittikçe çığrından çıktı. Hadi diyelim bunlar hani görev dışı yaptı bunu . Ya belediye başkanı olan zatın dediklerini duyunca güleyimmi küfür mü edeyim şaşırdım. Akpli başkan bunun chp komplosu olduğunu söylüyor .

Hadi gülün izin verdim …Gülmemek elde değil. Kamera kayıtları fln olmasa hadi öyle oldu fln demek isterimde bu adam ne dediğini bilmiyor heralde. Bazı Zabıtaların tüm yurtta orantıları bozulmuş galiba. Bunların kesinlikle psikolojin tedavi görmeleri gerek.
Geçenlerde de istanbulda bi işportacıyı onlarca zabıtanın yerde dövmesi haber olmuştu . Sonra buna tepki gösteren insanlarıda dövmüşlerdi demirlerle sopalarla …
Ey Zabıtalar İnsanlıktan Çıktınız.. Bari Hayvanlardan örnek alın …

Nedir bu Web 2.0

Salı, Eylül 02, 2008 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok

Bu aralar sıkça duymaya başladık WEb 2.0′ı.Bende geçen iş başvurusu yaptığım an bana web2.0 Diyince ben yani tasarım oalrak iyi bişi fln sanıyordum yani genelde tasarımlarda karşıma cıkıyordu ben heralde sadece yeni tasarımlar farklı tasarımlar olarak düşünüyordum aklımda bi çok (*) Soru işareti vardı . Bugun ne hikmet bi araştırayım dedim. Bakın Bakalım Neymiş. Hala Kafam Karma Çorman ama :)
Web 2.0, O’Reilly Media tarafından 2004′de kullanılmaya başlayan bir sözcüktür ve ikinci nesil internet hizmetlerini - toplumsal iletişim sitelerini, vikileri, iletişim araçlarını, folksonomileri- yani internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemi tanımlar. Kelimenin tam anlamı tartışmaya açıktır, Tim Berners-Lee gibi teknoloji uzmanları da kelimenin manasını sorgulamıştır.

Tim O’Reilly’e göre Web 2.0′ın kısmen tanımı şöyledir: “Web 2.0 bilgisayar endüstrisinde internetin bir düzlem olarak ilerlemesiyle bir işletme devrimi ve bu düzlemin kurallarını başarı için anlamaya çalışmaktır. Bu kurallar arasında başlıcası şudur: Ağ etkilerini daha çok insanın kullanabilmesi için programlar kurmak.”
AJAX, SOA, bıcır (widget) gibi teknolojik terimlerle açıklanmaya çalışılan Web 2.0 gerçekte bir akımdır. Teknolojik araçlar, bu yaklaşıma hizmet edecek yardımcı araçlardan ibarettir. Web 2.0, web hizmetini iyileştirmek amacıyla ziyaretçilerin siteye katılımını (participation) sağlamak, yine aynı amaçla diğer sitelerle ve ziyaretçilerle işbirliği (collaboration) yapmak fikrine dayanan bir akımdır. Haberdar olmayı ve katılımı kolaylaştırmak amacıyla AJAX, bıcır (widget), RSS… gibi teknolojiler kullanılabilmektedir. Siteler kendi aralarında işbirliği yapmak amacıyla SOA, XML, WebService gibi teknolojiler kullanabilmektedirler. Bu akımda, içeriğin sınıflandırılmasından (etiketleme-tagging) zenginleştirilmesine kadar (Örn: Wikipedia) her türlü büyük-küçük katkı teşvik edilir ve memnuniyetle karşılanır.
Bu vesile ile basit bir dille Web 2.0, Vikipedi, Youtube, flickr, del.icio.us, Ekşi Sözlük, pilli network, Facebook v.b. arkadaşlık siteleri gibi kullanıcıların diğer kullanıcılar için ziyaret ettikleri İnternet siteleri veya kullandıkları programlardır.

1 Eylül Dünya Barış Günü


Bugün Dünya barış Günü Öncelikle Tüm herkesin Dünya barış günü kutlu olsun.Size bugünün tarihinden çok barış ve savaş arasındaki ince çizgiden ve bize getirdiklerinden bahsetmek istiyorum. Savaşın ne kadar berbat birşey olduğunu anlatmak için filmler belgeseller çekmektense sadece savaş yüzünden hayatını kaybeden insanların rakamları yeterde artar. Barışın önemi işte o zaman ortaya çıkıyor.
1946 dan bugüne yaşanan bölgesel ve iç savaşlarda 25 milyona yakın insan öldürülmüş, 40 milyon’un üzerinde insan yaşadıkları topraklardan zorla çıkarılmış ve savaşların yarattığı ağır yoksulluk koşularına terk edilmiş durumda. Ve halen Dünyanın yirmi’yi aşkın bölgesinde çatışmalar devam ediyor.

Bu rakamlar vahşetin hangi boyutlarda olduğununda bi göstergesi durumunda .


Dünyada bu konuda yapılan bi kaç araştırmanın sonucunda ortada o kadar berbat bi durum çıkıyorki ortaya anlamak mümkün deil. Barış İçin günde 1$ Silahlanma için 2000$ harcanıyor. Bunlar zaten ne kadar kötü bi durum olduğunu size anlatabilmiştir umarım.

Barış diyince unutamadığım iki söz var.

Barış Artık Soytarı Bi Kelime.Her ağızda var; ama hiçbir yerde yok. Nerede bu Barış?. O, insanın icat ettiği EN GÜZEL kelime ..
Yılmaz Erdoğan


Barış dersiniz; ama savaş manasınadır. Hatta bütün savaşlar barış için yapılır. Ve herkes adil bir barış için savaşır. Ve akıl der ki, aslında savaşmıyorsanız barışmaya başlamışsınız demektir. Bir barış için yapılması gereken ilk ve belki de tek şey savaşmamaktır. Silahlar patlamaya başlamışsa orada insanın bulduğu güzel kelimeler orayı terk eder. Yılmaz Güney

Ekonomi , Zam, Rama-ZAM


Gün geçmiyorki zam haberleri ard arda gelmeyee dursun. Artık zamların gelmeyeceğini duyalım bu ülkede. Zam üstüne zam.Ve Ekonomi İyiye gidiyormuş :)Ekonomi iyiye Gidiyorsa bu zamlar neden geliyor . Keyfinemi ?

Ekonomi iyi gidiyor diye zam yapıyorlarmış. Yada biz öle sanıyoruz galiba.

Ekonomi herşeye rağmen iyi gidiyor ama sadece elit kısımın Ekonomisi vatandaşı soran yok !!!
Yuvarlak bi masa düşünün. Masanın yuvarlak kısmı burjuva(zengin) kesim.Toplasan yüzbin kişi fln. Diğer kesim yavas yavas katmanlara ayrılıyor fln. Bi 60 Milyon insanda bu masanın ayağı masayı ayakta tutmaya uğraşıyorlar.


Zam Gelmeyen Bi insanlar kaldı yakında bu ülkede oda olur . Elektrik zammı daha 3 ay olmadı yuzde 20 zam yapılmıştı . Geçen ay bi Yüzde 20 Daha zam geldi.Doğalgaz desen neredeyse her zaman zam geliyor . Zaten elektrikte serbestlik mi ne geliyormuş. Ne Demek zam gelirse haberiniz yok faturada görürsün demek. Ekmeğe zam, simite zam .Olan hep vatandaşa oluyor. Zamlar Dur Durak Bilmiyor. Zama Durmak Yok Zama Devam :)

Ve şimdide Rama-Zam zamları gelmeye başladı. Neredeyse midemize gelen herşeye zam yapılıyor şimdi. Maden suyuna bile :)Bunu bile küresel ısınmayla açıklayanlar var gülmekten öteye gidemiyorum. Bakkala toptancı gelmiş diyor herşeye zam gelecek :) hepsinden indireyimmi. Durduk yere bu ne zammıdır ? Anlayan varmı acaba ?


Ekonomi iyiye gidiyormuş . Anlamak için Profesör olmaya gerek yok . eskiden neye zam geldi diye düşünürdük; şimdi ise neye zam gelmedi depolayalım bunada zam gelecekmiş filanda filan .. Artık ülke korku cehennemini aratmaz oldu. Ekmeğe , pirince , mazota, elektriğe, una, ötvye, domatese, yağa , suya , havaya, temel gıdamız olan simite …
Say Say bitmiyor …
Ve Ekonomi hala İyiye Gidiyor .. Bunları Yazarken Kemal Sunalın Meşhur Kdv şarkısı Geldi AKlıma …

cici kızlar merhaba
şaban çıktı meydana
süslü beyler izleyin
bu masalı dinleyin

gördüm ki memlekette
ortadirek yan yatmış
bir de kdv gelmiş
hepten ayvayı yemiş

senin uyanık baban
çırparken ordan burdan
hıyar mı ki ödesin
kdv

o şık vizonlu anan
çanak konken oynarken
verir mi harun beye
kdv

köprüde hissen varsa
barajdan pay aldınsa
seni hiç ırgalamaz
kdv

ortadirek düşünsün
ömür boyu sürünsün
umrunda mı senin
kdv

ey deve oğlu deve
bir geçersen elime
selam tüm sülalene
kdv

boşverin aldırmayın
kafanızı yormayın
tempo tutup zıplayın
kdv.

O zamanda Bu kadarki kadar zam varmıydı ki ?
Bu gidişle Biz Nereye Gidecez Onu Biri bana Anlatabilirmi ?