Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

Bir Çocuğun sessiz Çığlığı : Babacığım...

Perşembe, Mart 26, 2009 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok


Çok iyi hatırlarım, küçücük bir çocukken bu toprakların nasıl mücadelelerle kazanıldığını anlatırdın bana, heyecanlanırdın. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ezbere okuduğumda gururlanırdın, gözlerimden öperdin. Vatan’dan, Misak-i Milli’den, Kuvayi Milli’den dem vuran tarih kitaplarımız içinden Osmanlı İmparatorluğu’nun Yavuz Sultan Selimi’nden, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’i ve kerametiyle ilgili öyküler anlatırdın. Vatan toprağının kutsal olduğunu söylerdin, televizyonda teröristlere ülkeyi bölmek istedikleri için lanet yağdırırdın. Hatırlıyorum baba, hepsini hatırlıyorum. Ama nedense bu topraklarda gururla bahsettiğin cephelerde Kürtlerin de savaştığını hiç söylemedin. Sabiha Gökçen’in ise bir Ermeni olduğunu… Yavuz Sultan Selim’in onbinlerce insanı kılıçtan geçirdiğini hiç söylememiştin mesela. Kurtuluş Savaşı dediğin öyküde 1 milyon Ermeni’nin bu ülkenin askerleri tarafından katledildiğini hiç anlatmamıştın. Munzur’un kan akan derelerinden, kılıçtan geçirilen kadınlardan, çocuklardan hiç bahsetmemiştin. Kürt bölgelerinde evlerin yakıldığından, kadınların kaçırılıp tecavüze uğradığından, çocukların öldürüldüğünden, evlerin yağmalandığından hiç bahsetmedin. Kim bilir kutsal olduğunu düşündüğün bu toprakların egemenleri gözlerini kapatmıştı, gözlerini kapatmıştın. Sen de bilmiyordun belki kim bilir?

Kürtçe Kimin Kürtçesi ?

Cuma, Şubat 27, 2009 Yazar: ters LALE... , , 2 yorum var
Bu millet milliyetçi kafataslarından çektiğini hiçbiyerden çekemedi ...

Kürt sorunun günden güne yaşamın temel olgusu olmasıyla beraber kürtler kendi haklarını kendielrine ait olanları dahada öne çıkarmaya başladı. Ki bu onların kendi hakları . Hiçbir meclis yokturki milletvekilleri anadillerini konuştukları için suçlansılar aşağılansınlar , bunun yasak olduğunu bağırıp dursunlar. İşte hükümetin demokrasi anca buraya kadar. Kendilri konuşunca hak özgürlük asıl konuşması gerekenler konuşunca ise bölücülük . İşte demokrasi buraya kadar. O hükümettir ki demokrasiyi kendi kullandıkları hak sananlar deilmidir. o başbakan deilmidirki kendi insanını mal olarak gören. Bir sıra bir söylemi vardı . benim işim ülkemi pazarlamak. Ki bu konuda kendini bile aştı yakında insanlarıyla toplu halde verecek bi yerlere.

Anlamını Yitiren Kelimler ... - 1

Gözümde her geçen gün gittikçe önemsizleşen ne idüğü belirsiz bir gün daha ! Bunu okuyanlar belki kızacaklardır ama birazda farklı açılardan , pencerelerden bu olayı görmek en doğrusu olacaktır.
Sevgili olgusu ve günüyle unutulan ...
Sevgililer Günü nereden çıkmış bir bakalım ...
Milattan Önce 4. yüzyıllarda yaşayan ve kendini aşka adadığı için devrin kralı tarafından ölüm cezasıyla cezalandırılan Aziz Valentine, ya da “Valentius” veyahut “Valentinian”gibi farklı isimlerle anılan fakat kendini aşka adadığı konusunda birleşilen kişi için kutlanıyor bugünkü sevgililer günü…

Ve oradan bugune değişen ve anlamını yitirdiğine inandığım bir gün. Ancak insanların nedense farklı görmek istediği yada , gözlerin içine batıra batıra gösterdikleri bir gün.


Dersim’de ki Değişim …

Cumartesi, Ocak 31, 2009 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok

"Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir." Heraklitos

Değişim elbette ki küçümsenmeyecek bir olgudur. Dünyada olduğu kadar Dersim’de de büyük değişimler yaşanıyor. Bunlar doğal ve kaçınılmaz değişimlerdir. Ancak Dersim’de ki değişim süreci gittikçe batağa doğru çekilmektedir. Kuşkusuz bunların yaşanmasında ben dahil Dersimlilerin bir çoğunun dolaylı veya başka bir yoldan etkileri olmadı değil. Nedense Dersimgittikçe kirlenen gençlerin yozlaştığı bir kent haline getirildi veya getirilmeye çalışıyor hala . Buna sadece devlet ve polis gösteriliyor. Ama bizler bu kadar zayıf bir yapıda mıyız ? sorusu geliyor daha sonra aklıma. Polis baskısı , şiddeti her yerde var . Bu bence sorumluluktan kaçış için söylenmiş bir yalandır.



Öğrenci Sindirme Sistemi

Çarşamba, Ocak 28, 2009 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok


Bu ülkede bir şeylerin doğtu gittiğini görmek herhalde yıllarımızı alacak. Bunların en büyük temeli eğitimdeki eşit(siz)likler ve çarpık eğitim düzeni. Milyonlarca insan bir sınava giriyor sadece 180 bin kadarı doğru dürüst yerleşebiliyor. Bir çoğu taa baştan kaybediyor bu savaşı.

Eşitlik dedik neden eşitlik ?
Aynı öğrenciler aynı sınava aynı soruları çözerek gene aynı 180 dakika ayırarak çoktan seçmeli bir şekilde giriyorlar. Buraya kadar bir sorun yok. Eşitsizlik konusu ise Öss’nin sınıfsal eşitsizliği söz konusu olana kadar. Her yıl 2 milyona yakın kişinin ümitlerini hayallerini artık her şeylerini bırakltıkları bir 3 saat maratonu başlıyor. İyisiyle kötüsüyle. Daha sonra (burjuva medyasında geniş bir yer buluyor haber bültenleri Öss Öss diye gelişmelerle açılıyor. Daha sonra “0” çeken öğrenciler tartışıla dursun. Bu birinciler gündmee oturuyor paralı eğitimin en büyük ayağı “dershane” hocaları kanallara çıkıp soruları çözerken bol bol nasihatte bulunuyorlar . Sınava giren 2 milyona yakın insanın kazanma ihtimalini kişilere göre belirlersek. 100 kişiden sadece 5 kişisi bu sınavı başarıyla atlatıp kazanmış oluyor.

I love You Radikal :=)

Perşembe, Ocak 08, 2009 Yazar: ters LALE... , , 1 yorum yapılmış
Radikal sıksık okumaya çalıştığım nadir gazetelerden biri. Son zamanlar sadece netten takip etsem bile bazen yalnış haberler yazsalar dahi. Eleştirilerimin çok sert olması onları incitmesine rağmen bir çok yorumu onayladılar. Gerçekten yorumlar konusunda en özgürlükçü gazete diyebilrim.

Radikal'in iki hafta önce Sitedeki puanı en yüksek olan üyelerin 100'üne 4 sinema bileti kampanyası başladı. Bende Sinemayı sevdiğim ve radikalide okumaktan zevk aldığım için rakalde yorumlara biraz daha ağırlık verdim diyelim. İlk 2 hafta ben bu 100 kişi arasında oldum . Yani 4 bileti kazandım. Gerçi biletler elime halen ulaşmadı ama . . .