Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

Engin Nurşani Öldü Mü ?

Dün büyük b trafik kazası geçirdi Engin Nurşani. Ne kadar özel yaşamını yaptıklarını bilmesemde türkülerini bilmemek sanırım ayıp olur. Babasının yolunda gidiyordu . Yeni Albümü yakında çıkacaktı.
Bir çok kişi bana öldü demeye başladı ama daha yoğun bakımda olduğu duyuruldu. Umarım Engin Nurşan'i Türküleriyle bizleri yalnız bırakmaz .. Sadece bir beklenti olsada .. offf off off


GÜncelleme: Engin nurşani o kazadan sonra hayatına devam etti sağlık durumu iyi . hala arayanlar varsa ki google amcadan buraya yönlendirme geldiğini farkediyorum ...

mr.Tayyip : Ananida Al Git

Bu yazacaklarım hayal ürünü gibi görüksede bir çoğu yaşanmış yaşanmaya devam edecek gibi görünen şeydir:=) öle bişhi..

Şuan ülkenin başında dün ne dediğini bugun ne b*k yediğini bilmeyen bir kendini imam tayin eden arkadaş var.Bu imam milletin oyuyla millete küfür edecek kadar kendini kaybetmiş normal insanların utanacakları kelimeleri kamerlar önünde söylemiş bir şahsiyet. Ülkeyi yönetiyor galiba ama tek yaptığı muhalefete muhalefet yapıyor. Valla dünya üzerinde bunu yapabilen geri derecede ileri zekalılardan biri sanırım. Muhalefet muhalefet yapar ama muhalefete muhalafet yapan iktidarda TC yaratmış durumda kutluyorum kendilerini .. Alkış Şak şak :)

Gelelim Kabarık dosyaya . Tek Tekmi yazsam toplumu onuda bilmiyorum bu adamın her an neler diyeceini şaşkınlıkla bekliyorum ama milletin tepkisi hala yok oda ayrı birşey. Gerçi millette takat mi bıraktı şu Adam ?

nüfus planlaması yapan vatan hainidir. By RTE
Bu adamın zihniyeti uzaydan mı ithal bilmiyorum ama. Çarpık kentleşmeyi, sokak çocuklarını önlemek isteyen insanlara söylenmiş söz.
Buna Karşılık Gelen Önerme .
"Bunu söyleyen de geri kafalı,bilinçsiz,toplumu geriye goturmek isteyen,bir sey bildigini sanip aslinda bi cacik olmayan bireydir."

- Ben İstanbul'un İmamıyım
Ben İstanbul’un imamıyım.Elhamdülillah şeriatçıyım. Yılbaşına karşıyım.Gibi sözlerin öncesi olarak görmek yeterli. Diyecek Bişi yok bu imama :D

- ANANIDA AL GİT BURDAN
o meşhur laf. Belki sokaktaki küçük çocugun bile utandığı ama ar damarı olmadığına inandığım şu şahsiyetin sarf ettiği söz.
Buna Karşılık Gelen Önerme .TAyyeap: *****da al git burdan lan.
Çiftci: Tamam babayı bırakırım ama.
Tayyeap: Neden lan?..
Çiftci: Sende seçimlerde onu alırsın.

-Maaşım Yetmediği İçin Ticaret Yapıyorum.
Oha yani olm sen kuş sütüyle beslensen o maaş gene sana yeter. Yol paran yok çogu yerde yemek paranda yok ve o para sana yetmiyor . Ebe tayyip oha lan. Millete 255 ytl ile geçin demeyi bilyiorsun lan dimi .
Buna karşılık Gelen önerme.
"demokrasi tramvay gibidir. hedefine varana kadar binersin sonra inersin"

-Jİtem diye birşey tanımıyorum .
Bak Bak her poku biliyon onu tanımıyon bizde yedik :)
Elbette, Tayyip Erdoğan'ın "ben böyle bir şey tanımıyorum" sözleri masaldan öte bir şey değildir. Bırakın ortaya çıkan binlerce olayı, halkın anlatımlarını, devletin resmi belgelerinde dahi vardır JİTEM.

-Ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim
Olm seni pazarcı diyemi yaptılar :) b.bakan.
devlet, burjuvazinin ... dir.(artık orayı siz tamamlarsınız)
Buna karşılık Gelen Önerme
-ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim, inanılmaz güzel pazarlama zekası vardır bende, sırf bu yüzden erdemir satılmadan hemen önce "pislik içinde burası" derim, erdemir in fiyatı hop 10 milyon dolar zıplar. halkın içinde büyüdük tabi, öyle sırf eğitimle her şey olmuyor beyler!
-ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim, arap kardeşlere istanbul un en değerli arazilerinden birini bedelsiz tahsis ederim,paraya para demem sonra.
-ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim, sırf bina, arazi pazarlamam.vatandaşımı da uğursuz bir petrol savaşında kendi dinimden insanları öldürmesi için pazarlarım.

-Burası Sakatatçı Değil kardeşim
Vatandaş artık çaresizlikten organlarını satmaya başladı. Nitekim örneği mevcut. Bu vatandaşın böbreği Mr. Teayyip'e göre sadece sakatat. İnsana bundan fazla değer veremeessin sen..

Ne diyeyim yazsam ne olacak bu adam kafasını başınamı toplayacak. Yok ama beli birgün internete girir görür. Ama nerde onda kafası bu kadar basamas. Hız sınırlarını zorlarsak öbür tarafı boylar fln mr imam. Millet adaleti gösterecek diyorum ama onların kafasınıda boş zihniyetle doldurmayı başarmış gibi görünüyor . Mr.4Nal. Moralim bozuldu şimdide ..

Diğer Liste (Yakında yazabilirim)
"ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok."
- "hatamız olur yanlışımız olmaz."
- "maaşım yetmediği için ticaret yapıyorum."

- "milli egemenlik ve laiklik kavramı değişikliğe açıktır."
- "bakınız yeni elli kuruş. bunun ortası gümüş kenarı da altındır ha!"
- "laik değilim ama laikliği korumakla yükümlüyüm."
- "benim ülkemde bu özgürlük yok. o nedenle çocuklarım abd'de okuyor."
- "bari cenazeleri mercedes'e binsin."*
- "tutturmuslar laiklik elden gidiyor diye. yahu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek !
- "adama derler ki; bayram değil, seyran değil..."*
- " gözünüzü toprak doyursun" *

Medya, Medya Etiği Ve Bölünmeler

Cumartesi, Eylül 13, 2008 Yazar: ters LALE... , , , , , , , 6 yorum var

Ülkemizde son zamanlarda medya giderek patlamaya doğru giden bi kazan gibi. Gittikçe Kaynıyor. Tabiki biz bu olaylara uzaktan ne kadar doğru bakabiliriz. O ayrı Mesele .
Teorik Olarak başlıyalım bakalım.


Öncelikle Medya ne ?

Her çeşit bilgiyi bireye ve topluluklara aktaran, eğlendirme, bilgilendirme, ve eğitme gibi 3 temel sorumluluğa sahip görsel, işitsel ve hem görsel, hem işitsel araçların tümüne medya diyormuşuz.

Medyacılık Oyunu Sora Çıkar :) Haberi

Bir zamanlar herkes medya etiğinden bahsederdi . Bi çoğu ne dediğini bilmeden bunu söylerdi (Çaktırmayın :) . Gerçi Medyanın yazdıkları ve yazmadıkları bu ülkede her zaman tartışılıyor olsada son zamanlarda Erdoğan-Doğan kavgasını büyük bir kaygı birazda zevk içinde izliyorum diyebilirim. İkiside birbirlerinin taşlarını döküyor :) belkide önceden beceremediği medyacılık oyununu hakketten oynamaya başlıyorlar .


Belki tohumları çok önceden atılan medya içindeki bölünme Yandaş Ve Karşıt olarak ( küçük medya gruplarını unutmamak gerek ) ne gazeteciliğin ne medyanın etiğine uygun düşen bir durumdur.

Medyanın insanlar üzerinde haberden , insanları bilgilendirmekten çok nedense başka işlere yarıyor. Bi ara Cem Uzan Örneği gibi . Tüm medyasını siyasi aracı gibi kullandı Ne mi oldu ? Bilen biliyor hortumculuktan neyi var neyi yok el konuldu. Başımıza iktidar olarak gelse ne olacaktı ? düşünemiyorum o zaman ne bok yerdik .

Medya kendini ötekileştirmeye başladı . Birçok gazete haber saklamaya ,bbirieri kendi haberlerinden başka birşeyler karalamamaya vsvs uzayıp gidiyor.

Medyada artık siyasileşiyor .


Bi Abimin bir sözü var.

Gazeteler artık siasi birer araç olacak. Gazete tercihleri birer siyasi tercih olacak. Ve Bunlar en fazla marksist gazete ,yayın ve yazarların işine yarayacak çünki onların bu konuda geçmişi vardır ..

Zaten yandaş medya vs gibi nitelendiren kendini bazıları başbakanın avukatı olarak atıyan( m. Metiner gibi ) İnsanlardan ne kadar doğruluk Beklenebilirki. Birçoğu gazeteleri petrol ofislerinde , dinlenme tesislerinde ücretsiz dağıtıyor . Gelip başbakanın avukatıyım diyen adamdan dogruları yazmasını beklemek ne kadar doğru. Böyle gazeteler büyüdüğünü sanıyorlar . Ama bilmiyorlarki yok oluşun eşiğindeler.

Doğan medyasıda medya üzerindeki etkisi gereği çok uzun zaman önce medya - etiği konusunda uzunca tartışmalar yaşanmıştı. Medyanın %40 kadar büyük bi oranda elinde bulunduran bi grubun hükümetle olan ilişkileri , ve metyaya getirdiği etik eziklik konusunda herkes bişiler söyleyip dururdu.

Şimdide Herkes Özgür Meda diye yazmaya başladı. Hangi gazeteyi açsam özgür Medyaya atıf yapılıyor. Çok Küçük gruplar hariç . Bu ÜLkede Özgür Basın Diye Bir Şey varmıydı ? Vardıda ihracatınımı yapmıstık :) şimdi ithal etmeye ugrasıyoruz ..

Biraz konu dağıldı ama :) Kusurumuz varsa Yorumlana :)

BuGün 12 Eylül Kara Bir Tarih


Bu yazıya nasıl başlıyacağımı bilmiyorum heralde.O günlerde İşkencelerde,cezaevlerinde kimlerin neler çektiğini anlatmaya ne benim gücüm yeter nede bunu yaşayanların.

Bi tabir Vardır ya:
-Yaşayan Bilir.Buda Aynen öyle bi olay.

O dönemde Zaten yapılan o kadar berbat şeyler vardı ki.Ama hiç suçlu çıkmadı. Olan gene bizim insanımıza oldu. Ne Siyaset kafasını başına topladı. Ne Darbe zihniyeti değişebildi.Şuan Ülkemizde yükselen Militarizmin , faşizmin ve Dinin belkide inşasını devlet kendi orada attı. Dini okullar o dönemde korundu . Bi Çok yerde yeni imam hatipler ta o dönemde açıldı. Anayasanın 15.Maddesiyle* Darbe döneminde faili meçhul olaylarda yargıya başvuruda yasaklanmıştı . Bunlar bilmiyorum birşeyleri anlatmaya yetiyormu.

Darbecilerin ruh halini özetleyen bir Cümle :

"herkesi "ölü balık gözü" gibi bakar hale getirdik. ama kadın tutuklularda ne varsa bunu yapamadık. belki kadınların ay hali var ve bunun öncesinde sinirli oluyorlar. o yüzden de böyle davranıyorlar."

Gerçi Hala Darbe ANayasıyla yönetiliyoruz ya oda ayrı Bişi :) bu ülkede .
Darbeden askerlerin değilde siyasilerin ders alması gerektiğini düşünen bi zihniyette ortada.


Darbeyi yapan herifin bodrumda hala çok rhat ressamlığada başlamış bu mahlukat yaşamasıda, cezasız kalmasıda ayrı bişşe ...

KARANLIK BİLANÇO 12 Eylül darbesinin karanlık bilançosu şöyle:

650 bin kişi gözaltına alındı.
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
7 bin kişiye idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
50 kişi idam edildi.
98 bin 404 kişi ‘örgüt üyeliğinden’ yargılandı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi ‘mülteci’ olarak yurtdışına gitti.
300 kişi kuşkulu şekilde öldü.
171 kişi işkenceden öldü.
Cezaevlerinde 299 kişi öldü.
14 kişi açlık grevinde öldü.
16 kişi ‘kaçarken’ vuruldu.
95 kişi ‘çatışmada’ öldü.


O dönemde Anayasanın 15.Maddesi Şöyledir:
12 eylül cuntasına tam bir dokunulmazlık zırhı giydiren antidemokratik madde. tam olarak şöyledir:

'12 eylül 1980 tarihinden,ilk genel seçimler sonucu toplanacak türkiye büyük millet meclisinin başkanlık divanını oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde,yasama ve yürütme yetkilerini türk milleti adına kullanan,2356 sayılı kanunla kurulu milli güvenlik konseyinin,bu konseyin yönetimi döneminde kurulmuş hükümetlerin,2485 sayılı kurucu meclis hakkında kanunla görev ifa eden danışma meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezai,mali veya hukuki sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz.bu karar ve tasarrufların idarece veya yetkili kılınmış organ,merci ve görevlilerce uygulanmasından dolayı,karar alanlar,tasarrufta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır.bu dönem içinde çıkarılan kanunlar,kanun hükmünde kararnameler ile 2324 sayılı anayasa düzeni hakkında kanun uyarınca alınan karar ve tasarrufların anayasaya aykırılığı inkar edilemez.'

Bu yazıyı OKurken Günay abimin yazısını eklememk eşeklik oluır :)
Günay Doğanın Yazmış Olduğu , Bir Garip Hikaye Kenan Evren Yazısını Buraya Tıklayarak Okuyabilirsiniz.

Cern Ve Ardısıra Gelen Depremler

Bütün dünyanın beklediği Atlas Deneyi Dün Cern'de Gerçekleşti.Bi Çok kişinin beklediği karadelik , dünyanın sonu fln :) olmadı ama beraberinde gelen depremler insanı ürkütmüyor değil .Bi Çok kişi Depremin nedeninin deney olduğu konusunda konuşup durdu :) Şili, Amerika,İran gibi ülkelerde 6,0 üzerinde 3 deprem gerçekleşti BU depremlerin deney sırasında gerçekleşmesi insanları korkuttu :) İstanbulda bazı aileler çocuklarını okula yolamadı o saatte dısarda gezmeyi tercih etti . Yahu sonunda ölmeyecekmiyiz Bu Korku Niye ?