Olmayan Rüzgarda Uçurtmasını kaybeden adam !

Bulut emlak ... Bucada ev arayanlara.

Cumartesi, Aralık 17, 2011 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok
Önder kardeşimizin son iştiraklerinden biri Bulut Emlak. Bucada Çevik Bİr meydanında. Emlak arıyorsanız bir ulaşmanızda fayda var..

Adres : çevik bir meydanı uğur mumcu cad. no/93 (kaymakamlık yolu) Buca - İzmir
Telefon : 0232 487 67 02 Faks : 0232 487 67 02 E-Posta : onder@bulutemlak35.com

Web sitesi için Tıklayın ..  www.bulutemlak35.com

Web sitesi tarafımdan kendisine teslim edilmiştir :)

özlemek nedir iyi bilirim ...

Çarşamba, Kasım 30, 2011 Yazar: ters LALE... Yorum yok

Özlemek denince ne akla gelir , kim düşünülür , kim akla gelir iyi bilirim . Aylarca yıllarca uzakta yaşamdan sonra yan yana olup gene ayrılmayı. Sensiz düşlerimde ki kabuslara yenilmeyi . Özlemeyi iyi bilirim. Seni Özlemeyi seni . Yürümekten zevk aldığım sokakları , çocuklar gibi eğlendiğim zıpladığım kaldırımları , bir gece ansızın rüyalarda onu yakalama çabasını ... özlemeyi iyi bilirim.

Bir kış günü kış kendini daha bi hissetirme çabasında. Ben üşüyorum yıllardan sonra bir aralık ayında ne gariptir? Çok Soğuk , buz gibi hava ve ben üşüyorum . Belkide bu soğukluk ruhumda yaşadığım soğukluktan olsa gerek . Oda üşüyor. Kendimi büyük kalabalık yığınlarından dışlamışım , özüme kendime yönelivermişim.



Hayaller,kurgular ve Bu Gün !

Cuma, Eylül 09, 2011 Yazar: ters LALE... , , , , , Yorum yok

2 yıl once bugünler Öss sınavı açıklanmış ben yazmışım Muhasebe. Neden yazdığımıda bilmiyorum o donem dgs yazar giderim diyorum ama ne kadar gerçekciyim o zaman bilmiyorum bugun belki onu daha iyi görebiliyorum. Ek yerleştirmeler açıklanır bir bakarım istediğim çoğrafyalar , sosyal bilgiler benden daha düşük puanlara giren olmuş ulan kara kara düşünür kendi eşşekliğime yanarım . O ara özge ablayla mesajlasır dertleşirim. Hani herkes küçümser ben küçümsemekten değil istediğim yere gidememekten yanarım da yanarım gözlerim dolar... Ne olacak ne edecek o gün büyük bir laf ederim. Dgs girerim sonra birde aöf 3 den devam 3 diplomam olur diye . ancak dandik bir bölüme girmenin verdiği gazlamı yaparım bilmiyorum

5 Mart günü...

Pazartesi, Mart 07, 2011 Yazar: ters LALE... Yorum yok

Bugün aslında tepede güneş ile başlayıp bisiklet arama derdi ile devam edip bozuk bisikletleri taşımak zorunda kalıp :) baraja ulaşarak ve böyle uzun bir cümleyi kurarak bitirmiş bulunuorum :=)

Akademik özgürlük mü dediniz ?

Bu ülkede özgürlüğü konuşmak Üniversitelerde bile olsa zordur. Hiç oldu mu derseniz sanırım özgürlük kavramı bizim ülkemize yabancı. Pek de yerlileştirebileceğimizi sanmıyorum. Bu zihniyetin devam etmesi özgürük bi yana akademilerin kendi amaçlarına aykırı davranmaları bi bakıma kendi kendilerini kaybetmelerine neden olacak gibi geliyor bana ! Akademiler her fikrin tartışıldığı her türlü  farklılığı sağlandığı bilimin temeL alındığı eğitim kurumları olmaları gerekiyor.

(Akademi,(Yunanca Ἀκαδημία) en geniş tanımıyla yükseköğrenim kurumu anlamına gelir. Günümüzde bilim, edebiyat ve sanat konularını tartışmak için bir araya gelen üyelerin oluşturduğu kurumlara da akademi denir.) (bknz: wiki)

Akademik özgürlük meselesi diğer ülkelere nazaran bizde daha farklı açılardan ele almak gerebilir. Ülkemizde 80 darbesinin izlerini yansıtan belkide en büyük  kurum YÖK'tür.Diğer ülkelerde YÖK denilen kuruma kavrama rastlamak pek mümkün değil.Kısa bir araştırma yaptım bu konuda . Yök denilen yani yüksek öğretim kurumları üzerinde belirleyici, baskı kuran bir otorite yok.

Paradigmanın iflası ve yeni paradigmayı kurgulamak ...


Fikret Başkaya ; öncelikle tek kelime ile anlatmak tabiki imkansız bir insan. Öncelikle resmi ideolojiyi  en ince ayrıntısından silip süpürmüş yanlışları  korkmadan söylemiş yazmış bir yazarımız, aydınımızdır. Bunu da hayatının önemli anlarını cezaevlerinde geçirmesine neden olmuştur. Resmi ideolojiden, yoz topluma , stalinden din afyonluğuna karşı savaşlar açmıştır. Bugün blogumda Radikal Kitap ekinde Mete Kaynar tarafından yazılan kitap incelemesini size sunmak istedim.

Yıllar önce, ‘Paradigmanın İflası’ isimli çalışmasında rejimin temel paradigmalarının iflasını gözler önüne seren Fikret Başkaya, bu kitabında ise yıkılan paradigmaların yerine yenisini koymayı hedefliyor. ‘Yeni Paradigmayı Oluşturmak’ başlıklı kitap, bir yönüyle yeni ve sosyalist bir paradigma inşa etmeyi hedeflerken, diğer yandan da cumhuriyetin muasır medeniyeti yakalama hedefinden muasırlaşma kapitalizm ilişkisine, Avrupa Birliği’nden sürdürülebilir kalkınma mitine, tarımdan kültüralizme kadar geniş bir yelpazede fikirler ileri sürüyor...

Merhaba Ubuntu Elveda Windows

Perşembe, Şubat 10, 2011 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok
Uzun zamandır ubuntuya geçmeyi düşünüyordum. arada slax işletim sisteminide kullanıyordum. Ama gerçekten ubuntu fark yaratıyor. Benim için biraz sıkıntılı olsada anakartım (foxconn a6vmx ) malesef linuxu desteklemiyor . Gerçi bilgisayarı internet ve tasarım için kullanıyorum sorun olmuyor . Yeni pc alırsam ilk dikkat edeceğim şey linux destekleyip desteklemediği olacak. Size birkaç ekran görüntüsünü paylaşayım.

Savage Rose , Grup Yorum ve Stien i Bjerget

Savage Rose 1966 yılında danimarkada kurulmuş aktif olarak 60-70 li yıllara bir nebi dalga dalga izler bırakarak geçmiş progresif rock grubudur. Grubu tanımam Grup yorum'un söylediği Stien  i Brejget /bak patika bulutta kayboluyor parçasıyla oldu. Savage rose grubu hala etkinliğini sürdürmektedir.

PUŞPERA GÊLAZAN - KİRAZLARIN HAZİRANI

Perşembe, Şubat 03, 2011 Yazar: ters LALE... , Yorum yok
“...vanê, darê kê adır de vêsena, mırcolıkê darê canêverdana vanê, nêremena. ayi ebê darê vêsena. waxtê jü de, vanê, darê rê vato mırcolıkê: ‘mı xo de wedare.. adıre xo de wedare.. wela xo de..’ vanê..."

"...derler ki; ağaç, ateşte yandığında, karınca ağacı bırakmaz, kaçmazmış. o da ağaçla birlikte yanarmış. zamanın birinde, derler, ağaca ikrar vermiş karınca; ‘beni kendinde sakla, ateşinde sakla, külünde..’ derler...” 

Hikmet Tolunay Ve Hocalar ...

Aslında küçük şirin gibi görünen bir okul. Hocalardan pek memnun olmasak da öğrenci milleti diyeceksiniz ama idare eder. En azından bu dönem için bırakmamak için ellerinden gelenleri yaptıklarını gördüm. Hocaları bir kaç cümle ile özetlemeye çalışacağım ... Bunu okuyunca önce kızacaklar belki ama bilmem "ayna'nın suçu" ne . Elçiye zeval olunmaz diyerekten geçiş yapıyoruz :D ....

İlk kimden başlasam diyorum :) karar veremiyorum alttan sırf Dgs için aldığım derslerin hocalarından başlıyayım en iyisi.

Vizeler Başlarken

Cumartesi, Kasım 13, 2010 Yazar: ters LALE... , Yorum yok
Vizeler Başlıyor ve gene hocalar anlatmadıkları şeyleri bir bir sorarım demeye başlamış.. Artık ders çalışmanında zamanı geldi sanırım .. bir 15 gün kadar yokum herkes kendine iyi baksın ...

Aziz Nesin'e hak verince ..



Bir dönem Aziz Nesin'e yönelik tehditler artınca, oturduğu apartmanın önüne bir polis memuru yerleştirmişler ve Aziz Nesin'i korumaya almışlar.
Derken, birkaç gün sonra Aziz Nesin apartmandan çıkarken polise sormuş:
"Neden bekliyorsun burada."

Polis de:

"Şu yan apartmanda Aziz Nesin diye yaşlı bir adam var; onu korumak icin bekliyorum."

Bu olaydan sonra devletten hiçbir zaman koruma istememiş.

Vizeler Başlarken

Pazartesi, Mart 29, 2010 Yazar: ters LALE... Yorum yok
Vizeler Başlıyor ve gene hocalar anlatmadıkları şeyleri bir bir sorarım demeye başlamış.. Artık ders çalışmanında zamanı geldi sanırım .. bir 15 gün kadar yokum herkes kendine iyi baksın ...

Günay Abi Nerede(sin) ki ?

Günay abi bir diğer tabir ile GnyDgn kac haftadır nette yok bloguna hiç yazmıyor. Saolsun bizi yazılarına aç bırakmayı başarabiliyor . Bunu görüyorsan cevap ver ya Günay hazretleri :)..

Gelmiyorsun bari yaz yahu :)

Umarım kötü bişey yoktur. Yoktur yok .. yok.

Dersimliler Daha Ne Kadar Sessiz Kalacak DOĞTOR ?


“Mezelé khalıkané ma na herdi deré. Kamki Bebexrini keno, herde ma çiton mezela inan qebul keno? "(Dederimizin , mezarları bu topraklarda. bu topraklar hainlerin kabirlerini nasıl kabul eder?)

Bu topraklarda yetişen; merg, çekem , sulur, dagum , kizvan , seqetir, sezzik, sekuk, saa talik, mol talik, silan, dirik , palut, qertmese gibi ağaçlar Dersime yapılan kötülükleri kabul eder mi doğ tor? bu Topraklarda; zereci qeu kau, zerec, nifko, hoppopik, fattatik, hopal, darkutik giza viza, kerge şiyayi, milçik, siselek , tüye , deyin , si moru, lüye ,aures, hes, awuka porsigi, dongizi, cinauri, wergi gibi hayvanlar Dersime yapılan kötülükleri kabul ederler mi doğ tor ?

Htmyo İnternet Şifresi


Hikmet Tolunay Myo :) da nete girmek eziyetti bu aralar . Yok şifre koymalar şifreleri göstermeden yazmalar .. Sanki kimse şifreyi göremeyecek sanki kimse öğrenemeyecek heleki bilgi çağında . Mehmet Hoca beni :D umarım yakalamaz :D ne ise biz sizin aradığınız kısma şifre kısmına gelelim. Okulun Wireless olarak 3 modemi var fakat her modem her katta veya bahçede çekmiyor. Ben size tek şifre vereceğim . Hepsine aynısını yazacaksınız :) 3 modem tek şifre ve rezil hızda internet ....



Htmyo Wireless şifrelerinin
HTMYO-1
HTMYO-2
HTMYO-Modem adlı ağların hepsinin şifresi : 1234567890 :) o kadarda zor değilmiş. Saatlerce gidip öğrenci işlerine sekreterliğe yalvarmayada gerek yok .

İnternete girme eziyeti

Salı, Mart 02, 2010 Yazar: ters LALE... Yorum yok
Hikmet Tolunay Myo geçen günlere kadar internet erişimini şifreleyip öğrencilere yasaklanmıştı.Ama ne hikmettirki kaçgundur almaya çalışırkene anca alabildik. Tabiki öncelikle fişlendik diyelim…

Biligisayarların fiziksel adreslerini kayıt altına aldılar sanki ne yapacazda.Şimdi en azından okuldan girebiliyorum… bloglamaya arayı cabuk kestik.. tekrardan merhaba.

Sandal Shipping :) Diğer Terimle Sandal Denizcilik

Salı, Şubat 16, 2010 Yazar: ters LALE... , ,

SandaL Denizcilik diğer namı ile Sandal Shipping web sitesini uzun süre sonra bitirdim. Amatör olarak uğraştığım birşey Web Tasarım ama :) bişiye benzedi sankim. SandaL Shipping' e Giriş için buraya tıklayabilirsiniz .

Bu Yazı Google Amca siteyi görsün diye yazıyorum :)

Neler Yapmaya Uğraşıyorum ... :)

Pazartesi, Şubat 08, 2010 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok

Bu arlar bir çok şeye odaklanmakla meşgulum. Sanki birçok şeyle uğraştıkça bişiler yapamıyorum gibi ama dağınıklığım her yerdeki gibi yapacaklarımda da ortada :). Genetik efendim ! diyip geçiyoruz..

-Bu aralar 360 Derece Fotoğraflar'a pek ilgilenmeye başladım makine gelsin ilk işim bir tripod ve onu yapmaya çalışmak olacak.

- Dil toplumun aynasıdır diyoruz ya.. Bizde kendi anadilimize özel bir kaç script ve site çalışması hala sürüyor.. (Zazaki Sözlük (ekşi tarzı) - Forum - Arşiv )...


-Munzur' a dair söyleyeceklerim bitmedi onları yakında umarım herşeyi yetiştiririm mini bir kitabımsı ile nette yayınlayacağım .

-Dgs denklemi ve kpss karambolunada asılmaya çalışıyorum bakalım ne olacak :D

- Ve daha Üniversite Dersleri :) ... Ve Yalan Dünyanın Yalan insanları ...

Ve bu arada netle çok uğraşamıyorum en yakın zamanda yazmaya başlayacağım tekrardan.
Ne ekersen onu biçersin.

Hergün inatla :)....

Ne Kaldı .

Pazartesi, Aralık 28, 2009 Yazar: ters LALE... Yorum yok
Ne Kaldı yarına
Bugünden Bıraktığımız
Bugunden Büyüttüğümüz şeylerden başka

Engelleri aşmaya
Uçurumlardan Geçmeye
Dim Dik İnatla Durmaya
Ne Kaldı Başka Yarına ?

İnternette Ucuz Kitap ?



Kitaba aslında çok para veren bir insan sayılmam. Hem bütçe hemde istediğiniz kitabı bulamıyorsunuz (Denizli'de). Sonra istedigim kitapları netten almaya başladım . Önceleri pahalıdan alıyormuşumki İmge Kitabevinin Kelepir sistemini gördüm . Görmek ki ne görmek. benim çok aradığım kitaplar burada sigaradan bile Daha ucuz. Ve çok hızlı işleyen bir sistem . 2 Gün içinde kitaplar kutulu bir şekilde elime ulaştı. Sizde öğrenin istedim :)

Üniversite Kayıt İlk Günü Ve "Gülümseme"ler..


Aslında Burdur / Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulunu bilerek yazdım. İstediğim bölümmüydü belki. Ama biraz hedeften saparak yazmıştım burayı. Gidincede çok birşey beklemiyordum. Belkide kendimle biraz daha fazla zaman geçirmekten biraz daha kendimi sorgulamak daha fazla olacaktı bunun bilinciydeydim. Yazdım ilk tercihe belliydi zaten . Ve gittik..

İlk gün 4 saat kadar yolculuk sonra vardım ilçeye aslında beklediğim birşeyde yoktu ama o küçük ilçe bayağı büyük gelmişti bana. İlk giderken insanları izliyor devamlı gözlemliyordum ne yaptıklarına anlam vermeye çalısıyordum. Ve okula vardım bi 15-20 dakika geçikme ile kapılar açıldı .


Senden Uzakta Yaşamak ....

Pazartesi, Ağustos 17, 2009 Yazar: ters LALE... Yorum yok
Sessizce
Hiç kalbin ağrıdı mı sebepsizce,
Hiç için titredi mi sıcak yaz geceleri,
Dolunaya baktığında hissettin mi hiç
Yapayalnız derin bir karanlıkta olduğunu,
Ve acı bir şekilde farkına vardın mı,
Kalabalık içinde sessizce dolaştığını…

Düşündüğün şeyi bilmeden uzaklara takılır gözlerin;
Ellerin bilmediğin elleri tutar sanki,
Tuttuğun el sana huzur verir de;
Sen o huzurla bir türlü rahatlayamazsın…

Boğazında kelimeler düğümlenir, yutkunursun;
Bakışların buğulanır, gözlerini kısarsın,
Tek damla düşmesin diye çabalarsın;
Bilirsin ilk düşen damla habercisidir; sağanakların,
Bilirsin sağanakların ardından körelir; duyguların,
Bilirsin ki içindeki yangınlar büyür sağanaklarda…

Sen bilirsin ama kalbin bilmez bunları,
Yaşadıkça yaşar sevdalar kalbinde,
Büyüdükçe büyür kalbin, her sevdayı saklar içinde,
Gün gelir sığmaz olur kalbin göğsüne,
Taşıyamaz olur bedenini, artık yorulur…
Duyguların ağır gelir; ezilirsin
Bir gün açıklanmamış duygularınla köşende,
Teslim olursun ölüme,
Sessizce…

Kimin Yazdığı bilinmemektedir ...

Bir Çocuğun sessiz Çığlığı : Babacığım...

Perşembe, Mart 26, 2009 Yazar: ters LALE... , , Yorum yok


Çok iyi hatırlarım, küçücük bir çocukken bu toprakların nasıl mücadelelerle kazanıldığını anlatırdın bana, heyecanlanırdın. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ezbere okuduğumda gururlanırdın, gözlerimden öperdin. Vatan’dan, Misak-i Milli’den, Kuvayi Milli’den dem vuran tarih kitaplarımız içinden Osmanlı İmparatorluğu’nun Yavuz Sultan Selimi’nden, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’i ve kerametiyle ilgili öyküler anlatırdın. Vatan toprağının kutsal olduğunu söylerdin, televizyonda teröristlere ülkeyi bölmek istedikleri için lanet yağdırırdın. Hatırlıyorum baba, hepsini hatırlıyorum. Ama nedense bu topraklarda gururla bahsettiğin cephelerde Kürtlerin de savaştığını hiç söylemedin. Sabiha Gökçen’in ise bir Ermeni olduğunu… Yavuz Sultan Selim’in onbinlerce insanı kılıçtan geçirdiğini hiç söylememiştin mesela. Kurtuluş Savaşı dediğin öyküde 1 milyon Ermeni’nin bu ülkenin askerleri tarafından katledildiğini hiç anlatmamıştın. Munzur’un kan akan derelerinden, kılıçtan geçirilen kadınlardan, çocuklardan hiç bahsetmemiştin. Kürt bölgelerinde evlerin yakıldığından, kadınların kaçırılıp tecavüze uğradığından, çocukların öldürüldüğünden, evlerin yağmalandığından hiç bahsetmedin. Kim bilir kutsal olduğunu düşündüğün bu toprakların egemenleri gözlerini kapatmıştı, gözlerini kapatmıştın. Sen de bilmiyordun belki kim bilir?

Kürtçe Kimin Kürtçesi ?

Cuma, Şubat 27, 2009 Yazar: ters LALE... , , 2 yorum var
Bu millet milliyetçi kafataslarından çektiğini hiçbiyerden çekemedi ...

Kürt sorunun günden güne yaşamın temel olgusu olmasıyla beraber kürtler kendi haklarını kendielrine ait olanları dahada öne çıkarmaya başladı. Ki bu onların kendi hakları . Hiçbir meclis yokturki milletvekilleri anadillerini konuştukları için suçlansılar aşağılansınlar , bunun yasak olduğunu bağırıp dursunlar. İşte hükümetin demokrasi anca buraya kadar. Kendilri konuşunca hak özgürlük asıl konuşması gerekenler konuşunca ise bölücülük . İşte demokrasi buraya kadar. O hükümettir ki demokrasiyi kendi kullandıkları hak sananlar deilmidir. o başbakan deilmidirki kendi insanını mal olarak gören. Bir sıra bir söylemi vardı . benim işim ülkemi pazarlamak. Ki bu konuda kendini bile aştı yakında insanlarıyla toplu halde verecek bi yerlere.

Anlamını Yitiren Kelimler ... - 1

Gözümde her geçen gün gittikçe önemsizleşen ne idüğü belirsiz bir gün daha ! Bunu okuyanlar belki kızacaklardır ama birazda farklı açılardan , pencerelerden bu olayı görmek en doğrusu olacaktır.
Sevgili olgusu ve günüyle unutulan ...
Sevgililer Günü nereden çıkmış bir bakalım ...
Milattan Önce 4. yüzyıllarda yaşayan ve kendini aşka adadığı için devrin kralı tarafından ölüm cezasıyla cezalandırılan Aziz Valentine, ya da “Valentius” veyahut “Valentinian”gibi farklı isimlerle anılan fakat kendini aşka adadığı konusunda birleşilen kişi için kutlanıyor bugünkü sevgililer günü…

Ve oradan bugune değişen ve anlamını yitirdiğine inandığım bir gün. Ancak insanların nedense farklı görmek istediği yada , gözlerin içine batıra batıra gösterdikleri bir gün.


Dersim’de ki Değişim …

Cumartesi, Ocak 31, 2009 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok

"Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir." Heraklitos

Değişim elbette ki küçümsenmeyecek bir olgudur. Dünyada olduğu kadar Dersim’de de büyük değişimler yaşanıyor. Bunlar doğal ve kaçınılmaz değişimlerdir. Ancak Dersim’de ki değişim süreci gittikçe batağa doğru çekilmektedir. Kuşkusuz bunların yaşanmasında ben dahil Dersimlilerin bir çoğunun dolaylı veya başka bir yoldan etkileri olmadı değil. Nedense Dersimgittikçe kirlenen gençlerin yozlaştığı bir kent haline getirildi veya getirilmeye çalışıyor hala . Buna sadece devlet ve polis gösteriliyor. Ama bizler bu kadar zayıf bir yapıda mıyız ? sorusu geliyor daha sonra aklıma. Polis baskısı , şiddeti her yerde var . Bu bence sorumluluktan kaçış için söylenmiş bir yalandır.



Öğrenci Sindirme Sistemi

Çarşamba, Ocak 28, 2009 Yazar: ters LALE... , , , , Yorum yok


Bu ülkede bir şeylerin doğtu gittiğini görmek herhalde yıllarımızı alacak. Bunların en büyük temeli eğitimdeki eşit(siz)likler ve çarpık eğitim düzeni. Milyonlarca insan bir sınava giriyor sadece 180 bin kadarı doğru dürüst yerleşebiliyor. Bir çoğu taa baştan kaybediyor bu savaşı.

Eşitlik dedik neden eşitlik ?
Aynı öğrenciler aynı sınava aynı soruları çözerek gene aynı 180 dakika ayırarak çoktan seçmeli bir şekilde giriyorlar. Buraya kadar bir sorun yok. Eşitsizlik konusu ise Öss’nin sınıfsal eşitsizliği söz konusu olana kadar. Her yıl 2 milyona yakın kişinin ümitlerini hayallerini artık her şeylerini bırakltıkları bir 3 saat maratonu başlıyor. İyisiyle kötüsüyle. Daha sonra (burjuva medyasında geniş bir yer buluyor haber bültenleri Öss Öss diye gelişmelerle açılıyor. Daha sonra “0” çeken öğrenciler tartışıla dursun. Bu birinciler gündmee oturuyor paralı eğitimin en büyük ayağı “dershane” hocaları kanallara çıkıp soruları çözerken bol bol nasihatte bulunuyorlar . Sınava giren 2 milyona yakın insanın kazanma ihtimalini kişilere göre belirlersek. 100 kişiden sadece 5 kişisi bu sınavı başarıyla atlatıp kazanmış oluyor.

I love You Radikal :=)

Perşembe, Ocak 08, 2009 Yazar: ters LALE... , , 1 yorum yapılmış
Radikal sıksık okumaya çalıştığım nadir gazetelerden biri. Son zamanlar sadece netten takip etsem bile bazen yalnış haberler yazsalar dahi. Eleştirilerimin çok sert olması onları incitmesine rağmen bir çok yorumu onayladılar. Gerçekten yorumlar konusunda en özgürlükçü gazete diyebilrim.

Radikal'in iki hafta önce Sitedeki puanı en yüksek olan üyelerin 100'üne 4 sinema bileti kampanyası başladı. Bende Sinemayı sevdiğim ve radikalide okumaktan zevk aldığım için rakalde yorumlara biraz daha ağırlık verdim diyelim. İlk 2 hafta ben bu 100 kişi arasında oldum . Yani 4 bileti kazandım. Gerçi biletler elime halen ulaşmadı ama . . .


Bendeki Kıskançlık Anca böyle özetlenir...

sevgiyle alakası olmayan bir duygudur. tamamen kişinin kendi iç meseleleriyle ilgilidir. yoksa insan sevdiğini niye yersiz paranoyalarla bunaltmak, huzursuz etmek istesin, hiç beklenmedik anlarda sevdiğine anlamsız inip çıkmalar yaşatsın, ilişkiyi kendince bahaneleriyle kurcalayıp da yalama etmeye çalışsın. sonra da seven kıskanır bahanesi arkasına sığınsın. hayır efendim öyle değil o. o kadar basit değil. yanlış anlamışsın sen onu.
seven kıskanır elbet. sevgiden doğan kıksançlık tamamen kamufle edilmiş bir kıskançlıktır. kişi kendini yer bitirir belki yer yer piskopatlaşır ama sevdicek üzülmesin diye bu duyguyu hep içinde yaşatır. bilir ki bastıramadığı kıskançlık, yenemediği bu zaaf sevgiliyi kendinden daha çok üzecek. sevgiden doğan bir kıskançlıksa bu sevgi için yok edilir yine. çünkü sevgili, adı üstünde gerçekten sevgili ise eğer böyle garip duygulara böyle yersiz paranoyalara gerek yoktur.


Boynu Bükük İyilik

Salı, Ocak 06, 2009 Yazar: ters LALE... , , 2 yorum var

Bir kitap daha soluk soluğa bitti.(Boynu bükük öldürler .Yılmaz Güney) Gene birşeyler bıraktı içimde bişiyleri canlandırdı. içime dokundu yine.. Kitaptan Kısa Bir Paragraf sizin için yazmak istedim .
"Nolacak be Hasan, dünyada iyilikten başka ne var oğlum? Yarın bigün hepimiz ölüp gitmeyecekmiyiz? Elimizden Gelen Her işi neden yapmayalım? Şunun surasında hepimiz insan değil miyiz? İyilik, İyilik! Başka şey kalmaz geride. Ne para, ne pul, ne mal ne mülk. Hepsi Boş bunlarin, hepsi . Adamin yaninda yalnız iyiliği kalır, ardından da iyiliği söylenir. Halimiz vaktimiz iyi olsa da daha çok edebilsek"